That country is turning into a society with high education.
- O ülke yüksek öğrenim görmüş bir topluma dönüşüyor.
I want to study abroad next year.
- Gelecek yıl yurtdişinda öğrenim yapmak istiyorum.
Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.
- Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
My brother in Boston is studying to become a teacher.
- Boston'daki erkek kardeşim öğretmen olmak için öğrenim görüyor.
Language learning is like the number system; it has a beginning but doesn't have an end.
- Dil öğrenimi sayı sistemi gibidir; onun bir başlangıcı vardır ama sonu yoktur.
Why do you want to study abroad?
- Neden yurtdışında öğrenim görmek istiyorsunuz?
If you can't go to an English-speaking country to study, perhaps you can find an English native speaker living nearby that can help you learn English.
- Öğrenim görmek için İngilizce konuşan bir ülkeye gidemiyorsanız, belki İngilizce öğrenmenize yardım edebilecek yakında yaşayan ana dili İngilizce olan birini bulabilirsiniz.