Tom is due to come at noon.
- Tom'un öğleyin gelmesi bekleniyor.
The ship will set sail at noon.
- Gemi öğleyin hareket edecektir.
I have lunch at noon.
- Ben öğle yemeğini öğleyin yerim.
We had lunch at noon.
- Biz öğleyin öğle yemeği yedik.