The soup is terribly hot.
- Çorba son derece sıcak.
There's a hair in my soup.
- Çorbamda bir kıl var.
I'll make some broth for you.
- Senin için biraz çorba hazırlayacağım.
Tom poured some cough medicine into a tablespoon.
- Tom bir çorba kaşığına biraz öksürük ilacı döktü.
The soup is in the tureen.
- Çorba çorba kasesinde.
I like soups with lots of vegetables.
- Bol sebzeli çorbaları severim.