Australia exports a lot of wool.
- Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
He kicked in a lot of money.
- O, çok miktarda para bağışladı.
Your plan requires a large amount of money.
- Senin planın çok miktarda para gerektirir.
A camel can store a large amount of fat in the hump on its back.
- Develer hörgüçlerinde çok miktarda yağ depolayabilir.