There is not much I can do to help, I am afraid.
- Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok.
We expect much of him.
- Biz ondan çok şey bekliyoruz.
You seem to know a great deal about me.
- Benim hakkımda çok şey biliyor gibi görünüyorsun.
You seem to know a great deal about Tom.
- Tom hakkında çok şey biliyor gibi görünüyorsun.
I have lots of things to do.
- Yapacak çok şeyim var.
I have lots of things to tell you.
- Sana söyleyecek çok şeyim var.