The transition from farm life to city life is often difficult.
- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
Cheese often lures a mouse into a trap.
- Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder.
There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
- Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
Most young adults enjoy going out at night.
- Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.
There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
- Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
Many of the workers died of hunger.
- İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
I mostly have fruit for breakfast.
- Sabah kahvaltısı için çoğunlukla meyve yerim.
Success depends mostly on effort.
- Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.
He spent most of the time at his summer home.
- O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.
While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.
- Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.
His failure was mainly due to carelessness.
- Onun başarısızlığı çoğunlukla dikkatsizliği yüzündendi.
Alzheimer's disease affects mainly people older than 60 years.
- Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.
Most of the students are interested in finance more than industry.
- Öğrencilerin çoğu sanayiden çok finansla ilgileniyor.
I get paid more than most people here do.
- Buradaki çoğu insanın aldığından daha çok ödeme alıyorum.