çoğunun

listen to the pronunciation of çoğunun
التركية - الإنجليزية
Most of
çoğu
often

When I was a child, I often went swimming in the sea. - Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim.

Cheese often lures a mouse into a trap. - Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder.

çoğu
{i} most

There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends. - Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.

Most children hate school. - Çoğu çocuk okuldan nefret eder.

çoğu
predominantly
çoğu
many

Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town. - Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.

Many diseases result from poverty. - Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.

çoğu
mostly

Success depends mostly on effort. - Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.

The pain has mostly gone away. - Ağrı çoğunlukla geçti.

çoğu
many of them
çoğu
most of

There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends. - Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.

He spent most of the time at his summer home. - O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.

çoğu
mostly, usually
çoğu
mainly

That company deals mainly in imported goods. - O şirket çoğunlukla ithal mallar işiyle ilgilenir.

Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines. - Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.

çoğu
most, most of
çoğu
the best part of
çoğu
more than

I've done that more than most people have. - Onu çoğu insandan fazla yaptım.

Humility often gains more than pride. - Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.

çoğu
most, most of; mostly, usually
çoğu
most#beautiful
التركية - التركية

تعريف çoğunun في التركية التركية القاموس.

çoğu
Çok kimse
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü
çoğu
Çoğu zaman, çok defa
çoğu
Afyonkarahisar ilinde bir yayla
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü: "Biz o zaman okuduğumuz mısraların çoğunu ezber bilirdik."- A. Ş. Hisar. Çok kimse: "Arkadaşlarımın çoğu gibi mektebe lalalarla, uşaklarla gitmedim."- A. H. Tanpınar