تعريف çizmek في التركية الإنجليزية القاموس.
- draw
I would like to draw.
- Ben resim çizmek istiyorum.
Their job is to draw plans.
- Onların işi planlar çizmek.
- scratch
- cross out
- cross
- describe
- cancel
- graph
- scratch out
- scuff
- mark up
- plow
- to draw (a line)
- write off
- to cross out, strike out, scratch out, cancel
- groove
- mark
- scar
- to draw; to picture; to describe; to cross out, to cancel, to strike off; to scratch
- to draw, sketch
- set
- plough
- line
- trace
- score
- plot , draw
- to scratch, scarify
- picture
I like to draw pictures.
- Resim çizmekten hoşlanırım.
The young child uses crayons to draw a picture.
- Küçük çocuk bir resim çizmek için renkli kalem kullanmaktadır.
- rule
- depict
- limn
- construct
- crossout
- design
- expunge
- pencil
- (Nükleer Bilimler) plot
- yan çizmek
- sidestep
- çizme
- {i} boot
These boots belong to her.
- Bu çizmeler ona aittir.
These boots are from Australia.
- Bu çizmeler Avustralya'dan.
- çizme
- drawing
Tom watched Mary drawing a picture.
- Tom Mary'nin resim çizmesini izledi.
Tom is incredibly bad at drawing.
- Tom resim çizmede inanılmaz derecede kötüydü.
- yan çizmek
- evade
- çizmek resmetmek
- draw
- çizgi çizmek
- line
- çizgi çizmek
- (Kitap) rule a line
- çizgi çizmek
- (Kitap) draw a line
- çizgi çizmek
- (Kitap) cross a line
- çizgi çizmek
- line drawing
- altını çizmek
- emphasize
- karakalem ile çizmek
- pencil
- eskizini çizmek
- sketch
- grafiğini çizmek
- plot
- çiz
- {f} draw
Believe it or not, I can actually draw.
- İster inanın ister inanmayın, ben aslında resim çizebilirim.
Tom said he would draw a map for her if necessary.
- Tom, eğer gerekirse onun için bir harta çizeceğini söyledi.
- çiz
- cross out
Cross out all the wrong answers.
- Tüm yanlış cevapların üstünü çiz.
Cross out the incorrect words.
- Yanlış kelimeleri çiziniz.
- (bir işte) yan çizmek
- evade
- altını çizmek
- highlight
- altını çizmek
- underline
- daire çizmek
- rotate
- daire çizmek
- draw a circle
- diyagramını çizmek
- diagram
- etrafına daire çizmek
- circumscribe
- etrafına daire çizmek
- circle
- etrafını çizmek
- circle
- harita çizmek
- map
- hatlarını çizmek
- crisscross
- iskeletini çizmek
- construct
- kavis çizmek
- arc
- plan çizmek
- design
- plan çizmek
- draft
- plan çizmek
- plan
- planını çizmek
- project
- resim çizmek
- draw a picture
The young child uses crayons to draw a picture.
- Küçük çocuk bir resim çizmek için renkli kalem kullanmaktadır.
- resmini çizmek
- depict
- süs çizmek
- vignetting
- taslak halinde çizmek
- sketch
- taslak çizmek
- sketch
- taslak çizmek
- chalk out
- yan çizmek
- (deyim) flub the dub
- yan çizmek
- funk
- yan çizmek
- (Ticaret) shirking
- yan çizmek
- scrimshank
- yan çizmek
- cop out
- yan çizmek
- shirk
- yan çizmek
- (deyim) dodge the column
- yan çizmek
- sculk
- yan çizmek
- eluding
- yan çizmek
- skulk
- yan çizmek
- weasel out of something
- yay çizmek
- arch
- yay çizmek
- arc
- çember çizmek
- circle
- çevresini çizmek
- circumscribe
- çizme
- delineate
- çizme
- (Askeri) draft
- çizme
- scratch
Be careful not to scratch the furniture.
- Mobilyayı çizmemek için dikkatli olun.
- çizme
- design
- çizme
- draught
- çizme
- (Tarım) incision
- çizme
- cancellation
- çizme
- (Askeri,Teknik) plotting
- çizme
- marking
- üstüne çizgi çizmek
- cross
- üstünü çizmek
- cross of
- şablonla (desen) çizmek
- stencil
- çiz
- {f} drawing
She is drawing a picture.
- O, bir resim çiziyor.
She watched him drawing a picture.
- O, onun bir resim çizişini izledi.
- çiz
- {f} drawn
Tom entered the room with his gun drawn.
- Silahını çizilmiş Tom odaya girdi.
Mary could not stop looking at the picture of Sleeping Beauty that Tom had drawn.
- Mary Tom'un çizdiği Uyuyan Güzel resmine bakmaktan vazgeçemedi.
- çiz
- {f} lined
- çiz
- {f} plotted
- çiz
- plot
I think they're plotting something.
- Sanırım onlar bir şey çiziyorlar.
- çizme
- bootup
- altına çizgi çizmek
- underscore
- altını çizmek
- italicize
- altını çizmek
- to underline, emphasize
- altını çizmek
- underscore , underline
- altını çizmek
- a) to underline b) to emphasize
- arma çizmek
- blazon
- bilançoyu çizmek
- (Kanun,Ticaret) draw the balance
- bilançoyu çizmek
- (Ticaret) make the balance
- bir uçtan diğerine çizmek
- traverse
- birinin kaderini çizmek
- (deyim) seal someone's fate
- birinin kaderini çizmek
- (deyim) seal someone's doom
- cetvelle çizmek
- rule
- dalgın dalgın şekiller çizmek
- doodle
- diyagramını çizmek
- to diagram
- etrafını çizmek
- circumscribe
- grafik çizmek
- draw a graph
- iletki ile çizmek
- protract
- ince ince çizmek
- hatch
- içine çizmek
- inscribe
- içine çizmek
- line in
- kabataslak çizmek
- sketch in
- kabataslak çizmek
- sketch out
- kabataslak çizmek
- sketch
- kaderini çizmek
- (deyim) seal someone's doom
- kaderini çizmek
- shape one's destiny
- kaderini çizmek
- (deyim) seal someone's fate
- kafayı çizmek
- loose one's senses
- kafayı çizmek
- rave
- kafayı çizmek
- be nuts
- kafayı çizmek
- be out of one's senses
- kafayı çizmek
- (Argo) go out of one´s mind
- kafayı çizmek
- have bats in the belfry
- kafayı çizmek
- flip out
- kafayı çizmek
- go berserker
- karikatür çizmek
- draw caricature
- karikatürünü çizmek
- to caricature
- karikatürünü çizmek
- caricature
- karizmasını çizmek
- (deyim) blow the gaff
- kavis çizmek
- curve
- kendi kaderini kendi çizmek
- (deyim) be the captain of one's soul
- kroki çizmek
- draw sketch
- kurşunkalemle çizmek
- pencil
- küçük ölçekle planını çizmek
- protract
- limit çizmek
- draw the line
- meşin kalemle çizmek
- stump
- modelini çizmek
- design
- pembe tablo çizmek
- (deyim) put a brave face on things
- pembe tablolar çizmek
- paint a bright picture
- planını çizmek
- to plan
- planını çizmek
- plan
- plânını çizmek
- chart
- profil çizmek
- profile
- profilini çizmek
- profile
- proje çizmek
- draw a project
- resim çizmek
- to draw a picture
The young child uses crayons to draw a picture.
- Küçük çocuk bir resim çizmek için renkli kalem kullanmaktadır.
- soldan sağa üstünü çizmek
- left to right override
- strateji çizmek
- draw up a strategy
- süs çizmek
- vignette
- sınır çizmek
- draw the line
- sınırlarını çizmek
- mark out
- sınırlarını çizmek
- mark off
- sınırlarını çizmek
- bound
- taslağını çizmek
- draft
- taslağını çizmek
- rough out
- taslağını çizmek
- roughcast
- taslağını çizmek
- draw
- taslağını çizmek
- adumbrate
- taslağını çizmek
- outline
- taslağını çizmek
- draw out
- taslağını çizmek
- delineate
- taslağını çizmek
- draught
- taslağını çizmek
- sketch
- taslağını çizmek
- rough in
- tebeşirle taslak çizmek
- chalk out
- tebeşirle çizmek
- chalk
- umut verici bir tablo çizmek
- paint a promising picture
- yan çizmek
- be evasive
- yan çizmek
- 1. to try to get out of; to avoid, shirk, evade, dodge. 2. to pay no attention to, ignore
- yan çizmek
- to shirk, to evade
- yarımay çizmek
- draw a half moon
- yeniden çizmek
- redraft
- zikzak çizmek
- zigzag
- zikzak çizmek
- weave
- çapraz çizgiler çizmek
- cross
- çapraz çizgiler çizmek
- crisscross
- çerçeve çizmek
- form a frame for
- çerçeve çizmek
- draw a frame for
- çizme
- buskin
- çizme
- boot, top boot
- çizme
- wellingtons
- çizme
- top boot
- çizme
- chaussure
- üstünü çizmek
- score out
- üstünü çizmek
- to scratch out
- üzerini çizmek
- strike off
- üzerini çizmek
- rule smth. out
- üzerini çizmek
- strike out
- şablonla çizmek
- stencil
- şekil çizmek
- diagrammatize
- şema çizmek
- diagrammatize