çizgiden

listen to the pronunciation of çizgiden
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) byline
A line at the head of a newspaper or magazine article carrying the writer's name
The author's name Usually printed in a smaller or italic font just below the headline
A line at the head of a newspaper or magazine article carrying the writers name
The name of the writer, appearing at the top of an article Artists and photographers typically get credits When the reporter's name appears at the end, it often is preceded by a dash and is called a signer
The reporter's name, which appears at the head of a news or photo story
Name of the writer or reporter, usually printed at the beginning of a story C
A touchline
Reporter's name printed above his her story (By )
A byline is a line at the top of an article in a newspaper or magazine giving the author's name
The line (usually printed below the title of a published article) that states the name of the writer and to credit her with writing the piece
{i} secondary heading of a news story or magazine article
the name of the writer in a report
A line between the headline and the article, telling who wrote the article
the writers name, sometimes includes a sentence or two about the author in the 3rd person
The name of the author of an article
çizgi
line

The playground is divided into three areas by white lines. - Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.

Tom drew a straight line on the paper. - Tom kağıda düz bir çizgi çizdi.

çizgi
line; stripe, bar; dash; scratch, mark; (tende) furrow
çizgi
score
çizgi
dint
çizgi
demarcation
çizgi
ruler
çizgi
{i} grain
çizgi
hyphen
çizgi
dash

Tom made a dash for the front door. - Tom ön kapı için bir çizgi yaptı.

çizgi
stripe

The Indian flag is called the tricolour because it has stripes of three colours – saffron, white and green. - Hint bayrağına üç renkli bayrak denir, çünkü safran, beyaz ve yeşil, üç renkli çizgileri var.

They say a tiger never changes his stripes. - Onlara göre bir kaplan asla çizgilerini değiştirmez.

çizgi
stroke
çizgi
streak

This lucky streak won't last forever. - Bu şanslı çizgi sonsuza dek sürmeyecek.

çizgi
mark

On your marks, get set, go! - Çizgilerinize, hazırlanın, başlayın!

çizgi
furrow
çizgi
drawing

The girl spends hours drawing superhero comics. - Kız süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.

The boy spends hours drawing superhero comics. - Çocuk süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.

çizgi
scratch
çizgi
wheal
çizgi
line, boundary, limit
çizgi
line (of action or thought)
çizgi
part (in a person's hair)
çizgi
groove
çizgi
dash , line
çizgi
stria
çizgi
line, wrinkle, furrow
çizgi
bar
çizgi
scratch, scar; score
çizgi
stripe; stria, striation
çizgi
(cetvelle) ruling
çizgi
wale
çizgi
mark, dash
çizgi
band
çizgi
(Diş Hekimliği) linea
çizgi
flick
çizgi
serif
التركية - التركية

تعريف çizgiden في التركية التركية القاموس.

çizgi
Bir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim
Çizgi
hat
Çizgi
(Osmanlı Dönemi) CÜDDET
Çizgi
(Osmanlı Dönemi) HABÎKE
Çizgi
çizik
Çizgi
tahril
Çizgi
cızık
Çizgi
çizi
çizgi
Temel
çizgi
Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat
çizgi
Yüz ve vücut hatlarının her biri
çizgi
Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril: "Bu kâğıda üç çizgi çekti."- Ö. Seyfettin
çizgi
Temel: "Ben hayatımı yeniden ve bambaşka çizgiler üzerinde kuracağım."- A. İlhan
çizgi
Bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır
çizgi
Yüz ve vücut hatlarının her biri: "Gözlerinin rengi, yüzünün çizgileri, boyu bosu bile değişmiyordu."- O. Rifat
çizgiden
المفضلات