Tom lives in an isolated farm house.
- Tom izole edilmiş bir çiftlik evinde yaşıyor.
The stable is behind the farm house.
- Ahır çiftlik evinin arkasında.
Tom and his family live in a small farm house not too far from here.
- Tom ve ailesi buradan çok uzakta olmayan küçük bir çiftlik evinde yaşamaktadır.
The stable is behind the farm house.
- Ahır çiftlik evinin arkasında.
Sami lived in a separate farmhouse owned by his father.
- Sami, babası tarafından sahiplenilmiş ayrı bir çiftlik evinde yaşıyordu.
We stopped at a farmhouse overnight.
- Geceleyin bir çiftlik evinde durduk.
Farmhouses have barns.
- Çiftlik evlerinin ahırları vardır.
We stopped at a farmhouse overnight.
- Geceleyin bir çiftlik evinde durduk.