There are about 500 head of cattle on that ranch.
- O çiftlikte yaklaşık 500 baş sığır vardır.
What kind of ranch did you grow up on?
- Ne tür bir çiftlikte yetiştin?
The Bakers have a farm up the river.
- Bakers'ların nehrin yukarısında bir çiftlikleri var.
More than 75% of farms raised pigs and milk cows.
- Çiftliklerin %75'inden fazlası domuz ve süt ineği yetiştirdi.
The stable is behind the farm house.
- Ahır çiftlik evinin arkasında.
Tom lives in an isolated farm house.
- Tom izole edilmiş bir çiftlik evinde yaşıyor.
The stable is behind the farm house.
- Ahır çiftlik evinin arkasında.
Tom and his family live in a small farm house not too far from here.
- Tom ve ailesi buradan çok uzakta olmayan küçük bir çiftlik evinde yaşamaktadır.
Sami lived in a separate farmhouse owned by his father.
- Sami, babası tarafından sahiplenilmiş ayrı bir çiftlik evinde yaşıyordu.
During the storm, the power went out and the rain battered the windows of the farmhouse.
- Fırtına sırasında, güç gitti ve yağmur çiftlik evinin pencerelerini vurdu.