There's a double standard.
- Bir çifte standart var.
I just thought I should double check.
- Sadece çifte kontrol yapmam gerektiğini düşündüm.
Tom has dual citizenship.
- Tom'un çifte vatandaşlığı var.
I chose dual nationality.
- Çifte vatandaşlığı seçtim.
I hope this horse doesn't kick.
- Bu atın çifte atmayacağını umuyorum.
I just thought I should double check.
- Sadece çifte kontrol yapmam gerektiğini düşündüm.