تعريف çevirmek في التركية الإنجليزية القاموس.
- turn
The world is just like a book, and every step you take is like turning a page.
- Dünya sadece bir kitap gibidir ve attığın her adım bir sayfa çevirmek gibidir.
Robert was so busy he had to turn down an invitation to play golf.
- Robert o kadar meşguldu ki golf oynamak için bir daveti geri çevirmek zorunda kaldı.
- translate
I don't want to translate this sentence.
- Bu cümleyi çevirmek istemiyorum.
It took me more than two hours to translate a few pages of English.
- Birkaç sayfa İngilizce çevirmek iki saatten fazla zamanımı aldı.
- turn to
- send back
- spin
- transform
- (Muzik) invert
- revoke
- convert to
- thread
- commutate
- hold up
- twist
- hatch
- put into
- besiege
- turn on
- annul
- tweedle
- encompass
- reverse
Translation is easier than reverse translation.
- Çevirmek, ters çevirmekden daha kolaydır.
- (Sinema) pan
- convert into
- revolve about
- turn up
- lap
- close
- make over
- disincline
- assemble
- carry out
- stop
- overturn
- revolve around
- rotate
- begird
- circle
- point at
- make
- speediness
- wind
- convert from
- run
- zone
- contain
- change
I want to change ten thousand yen to dollars.
- On bin yeni dolara çevirmek istiyorum.
- (deyim) change over
- change to
- deflect
- roll
- enclose
- avert
- (for one kind of meteorological condition) to turn into, become (another): Yağmur kara çevirdi. The rain's turned to snow. Çevir kazı yanmasın. (Konuşma Dili) Why are you changing the subject? (said sarcastically)
- convert
- point
- (bakış) revert
- encircle
- switch to
- to enclose (a place) with
- surround
- (bilgisayar) assemble
- turn into
- divert
- to turn (a situation) into (something bad)
- upturn
- (çember) bowl
- to interpret (something) (in a specified way)
- (iş) pull
- hedge round
- decline
I had to decline the invitation because I was ill.
- Hasta olduğum için daveti geri çevirmek zorunda kaldım.
I had to decline his offer.
- Onun teklifini geri çevirmek zorunda kaldım.
- geri çevirmek
- refuse
- geri çevirmek
- decline
It is very impolite of you to decline their invitation.
- Onların davetini geri çevirmek sizin terbiyesizliğiniz.
I had to decline his offer.
- Onun teklifini geri çevirmek zorunda kaldım.
- geri çevirmek
- reject
- çekip çevirmek
- run
- çekin paraya çevirmek
- cash a bill
- çekip çevirmek
- look after
- çekip çevirmek
- manage
- çekip çevirmek
- mastermind
- çekip çevirmek
- to manage, to run
- çekip çevirmek
- keep in order
- çember çevirmek
- to roll a hoop
- entrika çevirmek
- intrigue
- entrika çevirmek
- scheme
- iş çevirmek
- be up to
- çit ile çevirmek
- fence
- geri çevirmek
- (Konuşma Dili) turn one's back on
- geri çevirmek
- (Biyokimya) recycle
- geri çevirmek
- spurn
- paraya çevirmek
- cash
- paraya çevirmek
- realize
- sözü çevirmek
- to change the subject
- taksi çevirmek
- take a taxi
- telefon numaralarını çevirmek
- dial
- tersini çevirmek
- overturn
- çevirme
- translated
I don't remember which articles I have translated and which I haven't.
- Hangi makaleleri çevirdiğimi hangilerini çevirmediğimi hatırlamıyorum.
I have never translated a book.
- Ben bir kitap çevirmedim.
- çevirme
- {i} spin
- çevirme
- {i} surround
- -e çevirmek
- point at
- ahıra çevirmek
- mess up
- dirsek çevirmek
- drop
- dolap (çevirmek)
- scam
- dolap çevirmek
- do something tricky
- dolap çevirmek
- cabal
- dolap çevirmek
- intrigue
- dümen çevirmek
- play tricks
- dümen çevirmek
- trick
- elinde evirip çevirmek
- toy with
- film çevirmek
- make a film
- geri çevirmek
- repudiate
- geri çevirmek
- give back
- geri çevirmek
- send back
- geri çevirmek
- call of
- geri çevirmek
- return
- geri çevirmek
- negative
- hızla çevirmek
- twirl
- lafı çevirmek
- change the subject
- numara çevirmek
- dial
- taksi çevirmek
- flag down a taxi
- telefon çevirmek
- dial
- ters çevirmek
- reverse
Translation is easier than reverse translation.
- Çevirmek, ters çevirmekden daha kolaydır.
- tersine çevirmek
- turn inside out
- tersine çevirmek
- reserve
- çevir
- (Bilgisayar) dial
I forgot to lift the receiver before dialing the number.
- Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.
In case of fire, dial 119.
- Yangın durumunda, 119'u çevir.
- çevir
- {f} converting
- çevirme
- assembling
- çevirme
- (Dilbilim) interpretation
The sentence is capable of two interpretations, of which the first is the exact opposite of the other.
- Cümleyi birbiriyle zıt iki farklı biçimde çevirmek mümkün.
- çevirme
- (Muzik) inversion
- çevirme
- (Bilgisayar) roll
- çevirme
- rendering
- çevirme
- (Jeoloji) derivation
- çevirme
- (Televizyon) skew
- çitle çevirmek
- fence in
- çitle çevirmek
- hedge
- şaşkına çevirmek
- baffle
- duvarla çevirmek
- wall
- çevir
- {f} slue
- çevir
- {f} translating
Make a good translation of the sentence that you are translating. Don't let translations into other languages influence you.
- Çevirdiğiniz cümlenin iyi bir çevirisini yapın. Diğer dillere yapılan çevirilerin sizi etkilemesine izin vermeyin.
Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework.
- Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.
- çevir
- {f} slew
- çevir
- surround by
- çevir
- {f} convert
I converted my yen into dollars.
- Yenimi dolara çevirdim.
Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros.
- Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi.
- çevir
- surround
I saw them surrounding him.
- Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
We've got the house surrounded.
- Evin etrafını çevirttik.
- çevir
- {f} converted
Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros.
- Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi.
I converted my yen into dollars.
- Yenimi dolara çevirdim.
- çevir
- {f} surrounded
Lions surrounded Tom on all sides.
- Aslanlar Tom'u her tarafından çevirdi.
We've got the house surrounded.
- Evin etrafını çevirttik.
- çevir
- {f} rounded
- çevir
- {f} surrounding
I saw them surrounding him.
- Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
- çevir
- {f} diverted
- çevirme
- twist
- çevirme
- enclosure
- çevirme
- diversion
- çevirme
- {i} slew
- çevirme
- {i} converting
- çevirme
- envelopment
- çevirme
- {i} slue
- entrika çevirmek
- cabal
- etrafını çevirmek, bulunduğu yerden ayırmak
- To turn around, to separate from the location
- muma çevirmek
- (deyim) Make (someone) submissive and obedient, make (someone) putty in one´s hands
- numarayı çevirmek
- To dial
- yolundan çevirmek
- To turn from the path
- yüz çevirmek
- Turn away from
- çevir
- translate
It is difficult to translate a poem into another language.
- Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
- Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- çevir
- assemble
- çevirme
- (Jeoloji) casing
- aceleyle çevirmek
- shuffle cards; turn pages quickly
- aceleyle çevirmek
- riffle
- aceleyle çevirmek
- leaf through
- adama çevirmek
- to put (something) in good repair, put (something) in good shape
- ahıra çevirmek
- to mess up, make a shambles of
- alavere dalavere yapmak/çevirmek
- to play a dirty trick
- aleyhine çevirmek
- antagonize
- arabalarla çevirmek
- laager
- arapsaçına çevirmek
- make hay of smth
- arapsaçına çevirmek
- to tangle
- arka çevirmek
- to shun, turn one's back (on)
- arkasını çevirmek
- to turn one's back, refuse to be concerned
- ayakkabılarını çevirmek
- to be cool (to a visitor)
- başka tarafa çevirmek
- avert
- beton yığınına çevirmek
- overbuild
- bu seyahat çekini nakide çevirmek istiyorum
- I would like to cash this traveler's check
- curcunaya çevirmek/ döndürmek/vermek
- to fill (a place) with a clamor of voices
- daireyi kareye çevirmek
- squere the circle
- dalavere çevirmek
- to plot, to intrigue, to scheme
- dalavere çevirmek/döndürmek
- to pull fast ones, be engaged in trickery, chicane
- dalgalı akımı doğru akıma çevirmek
- to rectify
- deliye çevirmek
- to drive sb to distraction
- dikkatini çevirmek
- to focus one's attention on
- dilenciye çevirmek
- beggar
- dirsek çevirmek
- to turn one's back on, to drop
- dirsek çevirmek
- to drop (someone) socially
- dolap çevirmek
- practise
- dolap çevirmek
- collude
- dolap çevirmek
- gerrymander
- dolap çevirmek
- maneuver
- dolap çevirmek
- set a snare
- dolap çevirmek
- machinate
- dolap çevirmek
- scheme
- dolap çevirmek
- manoeuvre [Brit.]
- dolap çevirmek
- to pull a trick, to plot, to scheme, to intrigue, to collude
- dolap çevirmek
- practice
- dolap çevirmek/döndürmek
- colloq . to do something tricky, pull a ruse
- doğru akıma çevirmek
- rectify
- duvarla çevirmek
- to surround with a wall
- duvarla çevirmek
- wall in
- duvarla çevirmek
- wall up
- dümen çevirmek
- be up to one's tricks
- dümen çevirmek
- colloq . to play tricks
- dümen çevirmek
- to play tricks, to trick
- düz akıma çevirmek
- commutate
- düzyazıya çevirmek
- prose
- düzünü çevirmek
- turn up
- düşman kanadını çevirmek
- (ordu) outflank
- e doğru çevirmek
- turn on
- e doğru çevirmek
- turn against
- entrika çevirmek
- machinate
- entrika çevirmek
- practise
- entrika çevirmek
- practice
- entrika çevirmek
- to intrigue, to plot, to scheme
- entrika çevirmek
- to intrigue, scheme
- entrika çevirmek
- play politics
- etrafını çevirmek
- surround
- etrafını çevirmek
- hedge round