Tom makes a lot of money translating menus for restaurants.
- Tom restoranlar için menüleri çevirerek çok para kazanır.
Tom has never been bored. He spends all of his free time translating sentences.
- Tom hiç sıkılmadı. O tüm boş zamanını cümleleri çevirerek harcar.
I'm afraid you have dialed a wrong number.
- Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.
I forgot to lift the receiver before dialing the number.
- Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.
Translating this text will be very easy.
- Bu metni çevirmek çok kolay olacak.
Translating that text will be very easy.
- O metni çevirmek çok kolay olacak.
I converted my yen into dollars.
- Yenimi dolara çevirdim.
Let's try to convert German into a Romance language.
- Almanca'yı Romen diline çevirmeye çalışalım.
Lions surrounded Tom on all sides.
- Aslanlar Tom'u her tarafından çevirdi.
We've got the house surrounded.
- Evin etrafını çevirttik.
Tom converted about half of his yen into dollars and the other half into euros.
- Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi.
I converted my yen into dollars.
- Yenimi dolara çevirdim.
The police have surrounded the building.
- Polisler binayı çevirdi.
Lions surrounded Tom on all sides.
- Aslanlar Tom'u her tarafından çevirdi.
I saw them surrounding him.
- Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
Don't translate English into Japanese word for word.
- İngilizceden Japoncaya kelimesi kelimesine çeviri yapmayın.
Can computers actually translate literary works?
- Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi?
Tom flipped through the pages of the magazine.
- Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi.
Tom flipped the page and continued reading.
- Tom sayfayı çevirdi ve okumaya devam etti.