His opinion is in conflict with mine.
- Onun fikri benimkiyle çelişiyor.
The minister contradicted his own statement.
- Bakan kendi ifadesiyle çelişti.
His actions always contradicted his word.
- Onun eylemleri hep sözleriyle çelişiyordu.
We have conflicting opinions on the matter.
- Konuyla ilgili çelişkili görüşlerimiz var.
Tom had conflicting feelings.
- Tom'un çelişkili duyguları vardı.
His opinion is in conflict with mine.
- Onun fikri benimkiyle çelişiyor.
His behavior conflicts with what he says.
- Onun davranışı söylediği ile çelişiyor.