تعريف çekici في التركية الإنجليزية القاموس.
- tow truck
Dan called for a tow truck.
- Dan çekici bir kamyon çağırdı.
Did you call a tow truck?
- Bir çekici çağırdın mı?
- attractive
Jon is far more attractive than Tom.
- Jon, Tom'dan çok daha çekicidir.
His niece is attractive and mature for her age.
- Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.
- charming
He thought of himself as being charming enough.
- O, kendini yeterince çekici olarak düşündü.
You look very charming today.
- Bugün çok çekici görünüyorsun.
- appealing
It is possible to launder language to make it more appealing and uplifting.
- Onu daha güzel ve çekici yapmak için dili aklamak mümkündür.
She gave me an appealing look.
- O bana çekici bir görünüm verdi.
- sexy
Mary thinks that German accents are sexy.
- Mary Alman aksanlarının çekici olduğunu düşünüyor.
- catching
- attractive, adorable, inviting, charming, glamorous, devastating, eye-catching, alluring, appealing, engaging, seductive, desirable
- canny
- (Argo) hottie
- (Argo) fly
- tower
- good-looking
- currently
- (Otomotiv) coach
- pretty
She is very pretty, but not alluring.
- O çok güzel ama çekici değil.
This is pretty remarkable.
- Bu oldukça dikkat çekici.
- (Askeri) tugboat
- fascinate
- distractive
- enticing
- taking
- (Fizik) charm
He thought of himself as being charming enough.
- O, kendini yeterince çekici olarak düşündü.
What a charming girl you are!
- Ne çekici bir kızsın!
- eye-catching
- gainly
- pulchritudinous
- bootylicious
- quaint
- good-looker
- fascinating
Am I really that fascinating?
- Gerçekten bu kadar çekici miyim?
- fetch
- breakdown van
- devastating
- puller
- intriguing
That's quite intriguing.
- O oldukça ilgi çekici.
That sounds intriguing.
- O ilgi çekici görünüyor.
- tug
- likable
- (Otomotiv) tow car
- inviting
- witching
- charismatic
Your grandfather is very charismatic.
- Büyük baban çok çekici.
- juicy
- alluring
Which painting is more alluring, Madame X or the Mona Lisa?
- Hangi tablo daha çekici, Madame X mi yoksa Mona Lisa mı?
She is very pretty, but not alluring.
- O çok güzel ama çekici değil.
- desirable
- magnetic
- comely
- tractor
- enthralling
- darling
- seductive
- endearing
- engrossing
- attractive, appealing
- (force, vehicle, instrument, etc.) which can pull, draw, haul, drag, or tug something
- captivating
- bewitching
- tractive
- catchy
- breakdown van; haulier
- engaging
- haul
- towing truck
- breakdown truck
- wrecker
- wrecker, tow truck
- {s} stunning
You really do look stunning.
- Gerçekten çekici görünüyorsun.
- {s} ravishing
You look ravishing in that dress.
- O elbisenin içinde çekici duruyorsun.
- adorable
Tom is just adorable.
- Tom sadece çok çekici.
- prepossessing
- riveting
- fetching
- winsome
- dikkat çekici
- remarkable
Tom is a remarkable person.
- Tom dikkat çekici bir kişi.
We've had some remarkable results.
- Bazı dikkat çekici sonuçlar elde ettik.
- ilgi çekici
- interesting
Why sentences? …you may ask. Well, because sentences are more interesting.
- Neden cümleler? ... diye sorabilirsiniz. Güzel, çünkü cümleler daha ilgi çekicidir.
The magazine you lent me is very interesting.
- Bana ödünç verdiğin dergi çok ilgi çekici.
- çekici ile çekmek
- tow
- çekici kadın
- killer
- çekici kadın
- cookie
- çekici araç
- wrecker
- çekici araç
- (Otomotiv) tow truck
- çekici araç
- (Askeri,Teknik) towing vehicle
- çekici kadın
- witch
- çekici kimse
- knockout
- çekici kılmak
- endear
- çekici şey
- knockout
- çekici araç
- wrecker, tow truck
- çekici bakış
- eye appeal
- çekici bayan
- charming lady
- çekici bulmak
- find someone attractive
- çekici bulmak
- find attractive
- çekici erkek
- heartthrob
- çekici güç
- attractive force
- çekici güç
- tractive power
- çekici ile götürmek
- tow away
- çekici kadın
- cooky
- çekici kamyon
- tow truck
I've already called for a tow truck.
- Zaten bir çekici kamyon çağırdım.
- çekici kamyon
- truck trailer
- çekici kimse
- lodestone
- çekici kimse
- stunner
- çekici kimse
- loadstone
- çekici kimse
- honeypot
- çekici kuvvet
- (Askeri) tractive force
- çekici kız
- cutie
- çekici kız
- juicy girl
- çekici olmayan
- unprepossessing
- çekici olmayan
- uninviting
- çekici parası
- towage
- çekici pervane
- tractor airscrew
- çekici sinir
- (Pisikoloji, Ruhbilim) abducens nerve
- çekici taraf
- allurement
- çekici taşıt
- towing vehicle
- çekici tuzak
- spider web
- çekici tuzak
- spider's web
- çekici uçak
- (Askeri) tow plane
- çekici ve tahrik eden kız
- nymphet
- çekici ve çapkın erkek
- Don Juan
- çekici şey
- lodestone
- çekici şey
- loadstone
- dikkat çekici
- conspicuous
It's too conspicuous.
- Bu çok dikkat çekici değil.
He was conspicuous in his suit.
- O, takım elbisesinin içinde dikkat çekiciydi.
- dikkat çekici
- eye catching
- dikkat çekici
- spectacular
- dikkat çekici biçimde
- conspicuously
- dikkat çekici
- attention-grabbing
- dikkat çekici
- attention getting
- dikkat çekici
- eye-catching
- dikkat çekici
- attention grabbing
- dikkat çekici
- gripping
- en çekici
- cutest
- geri çekici
- retractor
- ilgi çekici
- challenging
It is challenging and I am learning a lot.
- O ilgi çekici ve ben çok şey öğreniyorum.
This is a very challenging obstacle course.
- Bu çok ilgi çekici bir engel parkuru.
- ilgi çekici
- attracted
He's attracted to Asian girls.
- O Asyalı kızlar için ilgi çekici.
Tom seems attracted to Mary.
- Tom Mary'ye ilgi çekici görünüyor.
- ilgi çekici
- quicken the pulse
- nem çekici
- (Tıp) desicant
- nem çekici
- (Tıp) hygroscopic
- nem çekici
- (Biyokimya) desiccant
- su çekici
- water hammer
- yargıç çekici
- (Kanun) hammer
- çekici gelmek
- appeal to
- çok çekici
- tempting
I have to admit it's very tempting.
- Onun çok çekici olduğunu kabul etmeliyim.
- çekici güç
- attractive power
- dikkat çekici
- striking
Striking differences existed between the two boys.
- İki oğlan arasında dikkat çekici farklılıklar vardı.
- gösteriş, çekici hareket
- hits, taking action
- ilgi ve dikkat çekici olma durumu
- state interest and be attractive
- araba çekici
- car spotter
- ayak çekici
- oliver
- ağ çekici
- (Denizbilim) net hauler
- baskı çekici
- face hammer
- basma çekici
- print hammer
- başka ilgi çekici neler var
- What other interesting things are there to see
- beton çekici
- (İnşaat) rebound hammer
- beton çekici
- (İnşaat) concrete test hammer
- buhar çekici
- steam hammer
- conta çekici
- ball pin hammer
- daire dişli çekici demiri
- circle drawbar
- delme çekici
- drilling hammer
- demirci el çekici
- uphand sledge
- demirci çekici
- forge hammer
- demirci çekici
- blacksmiths hammer
- demirci çekici
- sawder
- demirci çekici
- blacksmith hammer
- dikkat çekici
- egregious
- dikkat çekici
- salient
- dikkat çekici
- striking, conspicuous
- dikkat çekici
- marked
- dikkat çekici
- well marked
- dikkat çekici
- signal
- dikkat çekici
- arresting
- dikkat çekici reklam yapmak
- stunt
- doktor çekici
- plessor
- duvarcı çekici
- gavel
- dövme çekici
- sledge
- el çekici
- hand hammer
- elektrik çekici
- electric hammer
- erkek çocuğu için ilgi çekici bir oyuncak arıyorum
- I would like an interesting game for a boy
- et çekici
- steak hammer
- fiziksel olarak çekici
- well-stacked
- güzel ve çekici kız
- looker
- güç çekici
- power-hammer
- hava çekici
- pneumatic hammer, air hammer
- hava çekici
- pneumatic hammer
- iki tekerlekli çekici
- dolly
- ilgi çekici
- absorbing
- ilgi çekici
- interesting, gripping
- ilgi çekici
- intriguing
The thought of being eaten alive was both frightening and intriguing.
- Canlı yenilme düşüncesi korkutucu ve ilgi çekici.
That actually sounds intriguing.
- O aslında ilgi çekici görünüyor.
- ilgi çekici
- attractive
What do you find attractive about her?
- Onun hakkında ilgi çekici ne bulabilirsin?
- ilgi çekici bir şekilde
- grippingly
- ilgi çekici bir şekilde
- spectacularly
- ilgi çekici program
- drawing card
- ilgi çekici şey
- draw
- ilgi çekici şey
- goody
- ilgi çekmek için dikkat çekici giyinmek
- camp
- istim çekici
- steam hammer
- kalafat çekici
- caulking hammer
- kazık çekici
- pile extractor
- marangoz çekici
- carpenter's hammer
- matkap çekici
- drilling hammer
- muayene çekici
- plexor
- müşteri çekici ucuz mal
- leading article
- ortaya çekici kuvvet
- centripetal force
- panel dövme çekici
- (Otomotiv) panel beating hammer
- perküsyon çekici
- plexor
- perçin çekici
- riveting hammer
- perçin çekici
- (İnşaat) ball peen hammer
- perçin çekici
- (İnşaat) puncheon
- raspa çekici
- scaling hammer
- seyirci çekici oyunlar
- hokum
- soyma çekici
- face hammer
- soyma çekici
- kevil
- soyma çekici
- kevel
- sualtı çekici
- (Askeri) underwater hammer
- sualtı çekici
- (Askeri) submergible hammer
- tarama çekici
- diamond hammer
- taş çekici
- knapping hammer
- taşçı çekici
- axhammer
- taşçı çekici
- stone hammer
- taşçı çekici
- (İnşaat) mason's hammer
- taşçı çekici
- (İnşaat) stonemason's hammer
- taşçı çekici
- crandall
- taşçı çekici
- (İnşaat) hack hammer
- tırnak çekici
- claw hammer
- yazma çekici
- (Bilgisayar,Teknik) print hammer
- yontma çekici
- hack hammer
- yüze çekici
- adsorber