تعريف çek في التركية الإنجليزية القاموس.
- cheque
Tom wrote Mary's name as the cheque payee.
- Tom çek alacaklısı olarak Mary'nin adını yazdı.
As soon as I received the cheque, I went to the bank.
- Çeki alır almaz bankaya gittim.
- drafting
- (Ticaret) check cheque
- draught
- (Otomotiv) non-return valve
- (Kanun) bill of exchange
- (a) Czech
- Czech, of the Czechs
- Czech
I want to buy a Czech sweater.
- Çek kazağı satın almak istiyorum.
The professor teaches Czech.
- Öğretmen, Çekçe öğretiyor.
- cheque, check
- written order from one party directing a bank to pay a specified amount of money to another party
- of the Czech Republic; of the former nation of Czechoslovakia
- native or resident of the Czech Republic; resident of the former nation of Czechoslovakia; check
- pull
I need a tool for pulling weeds in my garden.
- Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var.
He pulled his son by the ear.
- O, oğlunun kulağını çekti.
- pull on
- {f} shrunk
Tom's new shirt shrunk when he washed it and now it doesn't fit.
- Tom yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.
My jeans have shrunk.
- Kot pantolonum çekti.
- suffer from
It is a shameful fact that, while there are lands where people suffer from hunger, within Japan there are many households and restaurants where much food is thrown away.
- İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir.
He used to suffer from stomach aches.
- O, mide ağrılarından dolayı acı çekerdi.
- {f} shrinking
- drew
She drew her gun and said:
- Silahını çekti ve dedi :
Madonna's concert drew a large audience.
- Madonna'nın konseri büyük bir dinleyici çekti.
- {f} haul
- draw away
- roll up
Roll up your right sleeve.
- Sağ elbise kolunu yukarı çek.
- pop
- shrink back
- acquittance
- attract
I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
I did not want to attract attention.
- Ben dikkat çekmek istemiyordum.
- {f} hauling
- yank
Tom yanked the plug from the wall.
- Tom fişi duvardan çekti.
Tom gave the rope a yank.
- Tom halata ani bir çekiş verdi.
- of check
- cheques
- inflect
In that language, adjectives and nouns are inflected for gender.
- O dilde, sıfatlar ve isimler cinsiyete göre çekilir.
- czechoslovak
- {i} check
I will pay for it by check.
- Ben onu çek ile ödeyeceğim.
He opened a checking account with the bank.
- O, bankada bir çek hesabı açtı.
- rollup
- lure
The music lured everyone.
- Müzik herkesin ilgisini çekti.
Cheese often lures a mouse into a trap.
- Peynir genellikle bir fareyi tuzağa çeker.
- pull#on
- pullon
- drawaway
- çek hesabı
- checking account
- çek arabanı
- go away!
- çek arabanı
- piss off!
- çek arabanı!
- (Konuşma Dili) buzz off!
- çek biti
- (Bilgisayar,Teknik) check bit
- çek bozdurmak
- (Ticaret) cash a cheque
- çek bozdurmak
- (Ticaret) change
- çek defteri
- (Ticaret) check register
- çek doldurmak
- make out
- çek elini!
- (Konuşma Dili) hands off!
- çek etmek
- check in
- çek etmek
- check
- çek git
- (Argo) take off
- çek hesabı
- check account
- çek korunası
- czech koruna
- çek koçanı
- check stub
- çek numarası
- (Bilgisayar) check number
- çek valf
- non-return valve
- çek valfi
- check valve
- çek yazmak
- write a cheque
- çek yazmak
- draw a cheque
- çek çek
- barrow
- çek-ayır
- pull-apart
- çek-ayır havza
- (Coğrafya) pull-apart basin
- çek cumhuriyeti
- Czech Republic
- çek tahsil etmek
- to cash/collect a cheque
- çek vana
- return valve
- Çek Cumhuriyeti
- the Czech Republic
- Çek arabanı
- Go away!, Piss off!, Beat it!, Buzz off!
- Çek git!
- Shove off!
- çek arabanı
- push off
- çek aç kapak
- ring pull
- çek bir tabure
- take a seat
- çek bir tabure
- have a seat
- çek bir tabure
- pull up a chair
- çek bir tabure
- have a chair
- çek bozdurmak
- to cash a cheque
- çek defteri
- checkbook
Let me get my checkbook.
- Çek defterimi alayım.
I balanced my checkbook while you were washing clothes.
- Sen giysileri yıkarken ben çek defterini dengeledim.
- çek defteri
- chequebook, checkbook
- çek defteri
- chequebook
She opened her purse and took out her chequebook.
- Cüzdanını açtı ve çek defterini çıkardı.
- çek defteri kabı
- checkbook cover
- çek defteri/karnesi
- checkbook
- çek dili
- Czech
- çek dip koçanı
- counterfoil
- çek dosyalan
- (Ticaret) check files
- çek döviz kuru
- (Ticaret) check rate
- çek düzenlemek
- make out a check
- çek etme testi
- checking test
- çek git
- get out!
- çek git
- push off
- çek git
- clear out
- çek git
- scram
- çek göstergesi
- (Bilgisayar,Teknik) check indicator
- çek hamili
- (Ticaret) cheque bearer
- çek hamili
- (Kanun) check holder
- çek hamilleri
- (Kanun) check holders
- çek hesabı
- cheque account
- çek kabul ediyoruz
- We accept checks
- çek karakteri
- (Bilgisayar,Teknik) check character
- çek karnesi
- (Ticaret) check book
- çek kartı
- (Ticaret) check card
- çek kartı
- checkcard
- çek kelimesi
- (Bilgisayar,Teknik) check word
- çek keşide etmek
- draw a check
- çek keşide etmek
- check
- çek koçanı
- check stub, counterfoil
- çek koçanı
- cheque stub
- çek kullanabilir miyim
- Can I use a personal check
- çek menü
- (Bilgisayar) action bar pull-down
- çek o
- (Tıp) ceco
- çek simgesi
- (Bilgisayar,Teknik) check symbol
- çek tahsilatı
- (Ticaret) check clearing
- çek tahsilatı
- (Ticaret) check collection
- çek takası
- (Ticaret) check clearing
- çek toplamı
- (Bilgisayar,Teknik) check total
- çek valf
- check valve
- çek valf/valfı
- check valve
- çek vergisi
- (Ticaret) check tax
- çek vergisi
- (Ticaret) cheque tax
- çek vermek
- pay by cheque
- çek yaprağı
- (Ticaret) cheque leaf
- çek yaz saati
- czech daylight time
- çek yazmak
- to write a cheque
- çek yazmak
- write out a check
- çek yazmak
- draw a check
- çek yazmak
- check
- çek/sipariş no
- (Bilgisayar) check/p o no
- açık çek
- (Ticaret) a blank cheque
- açık çek
- (Ticaret) open check
- açık çek
- (Ticaret) a blank check
- ciro etme (çek/bono)
- negotiation
- ciro etmek (çek/bono)
- negotiate
- fotoğraf çek
- (Bilgisayar) take picture
- fotoğraf çek
- (Bilgisayar) take photo
- geri çek
- (Bilgisayar) recall
- it-çek
- push-pull
- kağıt çek
- (Bilgisayar) draw
- marjinal çek
- (Bilgisayar,Teknik) marginal check
- resim çek
- (Bilgisayar) take a picture
- tasdikli çek
- (Ticaret) certified check
- yokluğu çek
- lack
- çek etmek
- (Dilbilim) check out
- çekler
- checks
I'll pay with travelers' checks.
- Seyahat çekleriyle ödeyeceğim.
Would you cash these travelers checks, please?
- Bu seyahat çeklerini bozar mısınız, lütfen?
- çizgisiz çek
- (Ticaret) open cheque
- karşılıksız çek
- Bounced cheque
- karşılıksız çek
- Bad cheque, dud cheque
- Çekler
- czechs
- çek defteri
- check book
- adi çek
- ordinary check
- adi çek
- ordinary check, uncrossed check
- açık çek
- blank cheque, blank check
- açık çek
- blank check
- açık çek
- uncrossed check
- açık çek
- signed blank check
- açık çek vermek
- give someone a blank check
- açık çek vermek
- give someone carte blanche
- bas-çek
- (Muzik) pull-push
- belgeli çek
- (Kanun) documentary check
- bloke çek
- (Ticaret) blocked check
- ciro edilemeyen çek
- (Ticaret) nonnegotiable cheque
- ciro edilemez çek
- (Ticaret) check not to order
- ciro edilmez çek
- (Ticaret) check not to order
- elektro çek
- (Ticaret) electro cheque
- emre yazılı çek
- (Ticaret) check to order
- emre yazılı çek
- (Ticaret) order check
- euro çek
- (Ticaret) eurocheck
- eyalet dışı çek
- out of state check
- eziyet çek
- travail
- geri çek mek
- (Hukuk) (il) to withdraw
- geçersiz çek
- (Ticaret) stale check
- hamil (çek)
- (Ticaret) holder (check)
- hamile yazılı çek
- (Ticaret) bearer check
- hamiline çek
- bearer check
- hava çek valfi
- (Otomotiv) air check valve
- hayali çek
- (Ticaret) bogus check
- hükümsüz çek
- (Kanun) cancellation check
- iade edilmiş çek
- (Ticaret) returned check
- iade edilmiş çek
- (Ticaret) represented cheque
- isme yazılı çek
- order check
- karşılıksız çek
- stumer
- karşılıksız çek
- dud
- karşılıksız çek
- returned check
- karşılıksız çek
- dud check
- karşılıksız çek
- rubber check
- karşılıksız çek
- kite
- karşılıksız çek verme
- kite flying
- karşılıksız çek vermek
- fly a kite
- karşılığı bankaca tutulan çek
- certified check
- kayıp çek
- lost cheque
- kişisel çek
- (Ticaret) personal check
- korumalı çek
- (Ticaret) protected check
- lokal çek
- (Ticaret) local cheque
- mama yazılı çek
- (Kanun) check to order
- musaddak çek
- (Ticaret) marked check
- nama çek
- (Ticaret) check to order
- ne zaman çek in yaptırmalıyım
- What time do I have to check in
- ne çek yazmak
- make a check payeble to
- nerede çek in yaptırabilirim
- Where do I check in
- onaylı çek
- (Ticaret) certified cheque
- provizyonsuz çek
- fin . bad check
- röntgen çek
- (Tıp) x ray
- röntgen çek
- (Tıp) x rayed
- sahte çek
- stumer
- sorguya çek
- (Kanun) cross examine
- sınırlı çek
- (Ticaret) limited check
- tahsil edilmemiş çek
- (Ticaret) check outstanding
- tahsil edilmemiş çek
- (Ticaret) outstanding check
- umumi çizgili çek
- (Ticaret) general crossed check
- umumi çizgili çek
- (Ticaret) general crossed cheque
- vadeli çek
- postdated check
- verilen çek ve ödeme emir
- (Ticaret) checks drawn and money orders
- vesikalı çek
- (Ticaret) documentary check
- vizeli çek
- (Ticaret) marked check
- çizgili olmayan çek
- cash check
- çizgili çek
- crossed check
- çizgili çek
- (Ticaret) cross check
- çizgili çek Brit
- crossed check
- çizgisiz (çek)
- uncrossed
- çürük çek
- (Ticaret) bad check
- ödenmemiş çek
- (Ticaret) unpaid check
- ödenmeyen çek
- (Ticaret) walk-out check
- ödenmiş çek
- (Ticaret) cancelled check