The road forked.
A baidarka has a forked bow.
Could we have a fork?
- Bir çatal alabilir miyiz?
I took the right fork of the road.
- Yolun sağ çatalına gittim.
Eating yogurt with a fork is somewhat difficult.
- Bir çatalla yoğurt yemek biraz zordur.
Give us two knives and four forks, please.
- Lütfen bize iki bıçak ve dört çatal verin.
These are not your forks.
- Bunlar sizin çatallarınız değil.