çarşılı

listen to the pronunciation of çarşılı
التركية - الإنجليزية
shopkeeper, tradesman
(place) which has a bazaar
çarşı
bazaar

Isn't it strange?--A foreigner showing a local how to bargain at the bazaar. - Garip değil mi? - Yabancı biri yerli birine çarşıda nasıl pazarlık yapılacağını gösteriyor.

Let's stroll around the bazaar! - Çarşının etrafında dolaşalım.

çarşı
market

A friend in the market is better than money in the chest. - Çarşıdaki bir arkadaş, sandıktaki paradan daha iyidir.

çarşı
{i} arcade
çarşı
downtown

My mother went shopping downtown yesterday. - Annem dün çarşıya alışverişe gitti.

Let's go shopping downtown. - Çarşıya alışverişe gidelim.

çarşı
shopping centre
çarşı
down town
çarşı
shopping center
çarşı
fair
çarşı
town
çarşı
shopping centre, market, bazaar, downtown, town
çarşı
mart
çarşı
souk
التركية - التركية
Çarşı esnafı
çarşı
Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri
çarşı
Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri: "Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum."- Y. Z. Ortaç
çarşılı
المفضلات