We got him to carry our bag.
- Ona çantamızı taşıttık.
Don't put children into the bag.
- Çocukları çantaya koymayın.
The pencil case is on the table.
- Kalem çantası masanın üstünde.
I can't find my vanity case.
- Makyaj çantamı bulamıyorum.
I left my purse behind.
- Çantamı geride bıraktım.
This purse is made of paper.
- Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
Keep an eye on my suitcase while I buy my ticket.
- Biletimi alırken çantama göz kulak ol.
Let's see what you've got in your suitcase.
- Çantanızda neyiniz olduğuna bir bakalım.
This handbag is made of paper.
- Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
Jane has five handbags.
- Jane'in beş el çantası vardır.
I left my briefcase on the bus.
- Çantamı otobüste bıraktım.
The money was stolen from his briefcase.
- Para evrak çantasından çalındı.
Where is my satchel? It's on the chair.
- Omuz çantam nerede? Sandalyenin üstünde.