Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Sami hid in a dense thicket.
- Sami yoğun bir çalılık içinde saklandı.
He hid in the bushes so that they would not see him.
- O, onlar onu görmesinler diye çalılıkların arkasına saklandı.
Tom was hiding in some bushes.
- Tom bazı çalılıklarda saklanıyordu.
A bird in the hand is worth two in the bush.
- Eldeki serçe çalılıktaki keklikten iyidir.
We walked through thick bushes.
- Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük.