While working, she had an accident.
- O çalışırken bir kaza yaptı.
While working, he had an accident.
- O çalışırken bir kaza yaptı.
If he studied hard, he could pass the test.
- Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
If she studied hard, she could pass the test.
- Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
The machine has stopped functioning.
- Makine çalışmayı durdurdu.
The machine stopped functioning.
- Makine çalışmayı kesti.
Pamela must have been at home when I tried to get in touch with her, but she didn't answer the telephone.
- Onunla iletişim kurmaya çalıştığımda Pamela evde olmalıydı fakat telefona cevap vermedi.
I'm trying to get in touch with her sister.
- Kız kardeşiyle temasa geçmeye çalışıyorum.
He works in the laboratory.
- O labaratuarda çalışır.
I wish to work in the laboratory some day.
- Ben, bir gün laboratuvarda çalışmak istiyorum.
Child as he was, he worked hard to help his mother.
- O,çocukken,annesine yardım etmek için sıkı çalıştı.
I worked hard to succeed.
- Başarmak için sıkı çalıştım.
Why are you studying English so hard? To be an English teacher.
- Niçin çok İngilizce çalışıyorsun?İngilizce öğretmeni olmak için.
I'm studying the American drama.
- Amerikan dramasını çalışıyorum.
Tom attempted to predict the results.
- Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
We'll attempt to start the class soon.
- Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
I like studying history.
- Tarih çalışmayı severim.
Before going to study in Paris, I have to brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
While working, she had an accident.
- O çalışırken bir kaza yaptı.
Could you explain how the dishwasher works?
- Bulaşık makinasının nasıl çalıştığını anlatabilir misin?
None of the computers can continue to run with a burnt card.
- Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
They labored over the budget for the fiscal year 1997.
- Onlar 1997 mali yılı için bütçe üzerinde çalıştılar.
They labored day after day.
- Onlar üst üste her gün çalıştılar.