The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.
- Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
Tom is no more hardworking than Bill is.
- Tom Bill'den daha çalışkan değil.
He's industrious and hard working.
- O gayretli ve çalışkandır.
An industrious person will succeed in life.
- Çalışkan kişi hayatta başarılı olacaktır.
He is the more diligent of the two.
- O ikisinden daha çalışkan olanıdır.
The majority of students here are diligent.
- Buradaki öğrencilerin çoğunluğu çalışkan.
Tom's wife is hard-working.
- Tom'un karısı çalışkandır.
The Chinese are a hard-working people.
- Çinliler çok çalışkan bir halktır.
No other boy in our class is more studious than Jack.
- Bizim sınıfta başka hiçbir çocuk Jack'ten daha çalışkan değil.
She is an earnest student.
- O çalışkan bir öğrenci.