çalışanları

listen to the pronunciation of çalışanları
التركية - الإنجليزية
staffers
plural of staffer
çalışan
employee

Send me the best employees that money can buy. Money is no object. - Bana paranın satın alabileceği en iyi çalışanları gönder. Para sorun değil.

Tom doesn't know how to treat his employees properly. - Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor.

çalışan
laboring
belediye çalışanları
(Politika, Siyaset) municipal officials
fabrika çalışanları
blue-collar workers
çalışan
worker

If you want your workers to be happy, you need to pay them a decent wage. - Çalışanlarınızın mutlu olmasını istiyorsanız, onlara yeterli bir ücret ödemelisiniz.

I'm just a plain office worker. - Ben sadece düz bir ofis çalışanıyım.

çalışan
running

The girl running over there is my sister. - Orada çalışan kız kız kardeşimdir.

Tom heard the shower running. - Tom çalışan bir duş duydu.

çalışan
{s} active
çalışan
operative
çalışan
personnel
çalışan
going
çalışan
labouring
çalışan
working at
basımevi çalışanları sendikası
chapel
besin hizmeti çalışanları
(Gıda) food service employees
depo çalışanları
warehouse employees
gazete çalışanları
newspaper employees
kent çalışanları
(İnşaat) city employee
okul çalışanları ve öğrencileri
school
petrol çalışanları
petroleum workers
saha çalışanları
(İnşaat) field personnel
sekreterlik çalışanları
(Ticaret) clerical workers
çalışan
labouring [Brit.]
çalışan
working

Tom currently has ten people working for him. - Tom şu anda onun için çalışan on kişiye sahip.

The working group on data transfer, led by Ben Manny, will hold a meeting on Jan 14, 1999. - Ben Manny tarafından yönetilen, veri transferi üzerine çalışan çalışma grubu, 14 Ocak 1999'da bir toplantı yapacak.

çalışan
working; employee, worker
üniversite çalışanları
colloge employees
التركية - التركية

تعريف çalışanları في التركية التركية القاموس.

Çalışan
(Osmanlı Dönemi) SAİ
çalışanları
المفضلات