çadırda

listen to the pronunciation of çadırda
التركية - الإنجليزية
under canvas
with sails raised, with sails unfurled
çadır
tent

It took us half an hour to set up the tent. - Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.

Whose idea was it to pitch the tent here? - Çadırı buraya kurmak kimin fikriydi?

çadırda veya açık havada yapılan dini toplantı
camp meeting
çadır
wall tent
çadır
shelter tent
çadır
{i} tenting
çadır
canvas
çadır
booth
çadır
tabernacle
التركية - التركية

تعريف çadırda في التركية التركية القاموس.

Çadır
(Osmanlı Dönemi) HAYME
çadır
Gölgelik olarak kullanılan tente veya şemsiye
çadır
Keçe, deri, kıl dokuma veya sık dokunmuş kalın bezden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak, çerge, oba, otağ
çadır
Keçe, deri, kıl dokuma veya sık dokunmuş kalın bezden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak, çerge, oba, otağ: "Kılıcını çekip tek başına atını, düşman başkumandanının çadırına saldırarak ölüm arayan Türk kumandanları görülmüştür."- Atatürk
çadırda
المفضلات