I heard a young girl call for help.
- Ben bir genç kızın yardım çağrısı yaptığını duydum.
Tom was called down by his boss for coming late to work.
- Tom işe geç geldiği için patronu tarafından çağrıldı.
He heard someone calling for help.
- Birisinin yardım çağrısında bulunduğunu duydum.
She heard someone calling for help.
- O, yardım çağrısı yapan birini duydu.
A summons has been issued.
- Bir çağrı yayımlandı.
Fadil received a court summons.
- Fadıl bir mahkeme çağrısı aldı.
Let's try to make the call once more.
- Bir kez daha çağrı yapmaya çalışalım.