We are living in the atomic age.
- Biz atom çağında yaşıyoruz.
This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.
- Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.
This is the beginning of a new era.
- Bu yeni bir çağın başlangıcıdır.
In order to return to our era, what should we do?
- Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
I had a call from her for the first time in a long time.
- Uzun süredir ondan ilk kez bir çağrı aldım.
The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.
- Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur.
He was regarded as the greatest writer of the day.
- Çağının en iyi yazarı olarak görülüyordu.
The other day, I got a call from her.
- Geçen gün ondan bir çağrı aldım.
His ideas are up to date.
- Onun fikirleri çağdaş.
This book is a little out of date.
- Bu kitap biraz çağ dışı.
The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.
- Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur.
Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
- Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.