Salt helps to preserve food from decay.
- Tuz yiyeceği çürümekten korumak için yardımcı olur.
The refrigerator preserves food from decay.
- Buzdolabı yiyeceği çürümekten korur.
Better to run than to rot.
- Çalışmak çürümekten daha iyidir.
The apple has begun to decay.
- Elma çürümeye başladı.
The refrigerator preserves food from decay.
- Buzdolabı yiyeceği çürümekten korur.
It smells like something's rotting.
- Bu bir şeyin çürümesi gibi kokuyor.
I smell something rotten.
- Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.
Half of the apple was rotten.
- Elmanın yarısı çürümüştü.
This food smells rotten.
- Bu gıda çürük kokuyor.
These oranges have rotted.
- Bu portakallar çürüdü.
That smell could be rotting meat.
- O koku çürüyen et olabilir.
Sami is now rotting in jail.
- Sami şimdi hapiste çürüyor.
It smells like something's rotting.
- Bu bir şeyin çürümesi gibi kokuyor.
Fruit tends to rot right away.
- Meyve hemen çürüme eğilimindedir.
The apple has begun to decay.
- Elma çürümeye başladı.
Fruits decay in the sun.
- Meyveler güneşte çürür.