I dislike Chris because he is very rude and insensitive.
- Chris'i sevmiyorum çünkü o çok kaba ve duyarsız.
I decided to be happy because it's good for my health.
- Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.
Tom needs to learn Japanese, since he's going to Japan next year.
- Tom'un Japonca öğrenmesi gerek, çünkü önümüzdeki yıl Japonya'ya gidecek.
Yesterday I stayed home, since I had absolutely no desire to go out.
- Dün evde kaldım, çünkü dışarı çıkmak için kesinlikle hiç isteğim yoktu.
Jim's angry because his date for the movie stood him up and he wasted an hour waiting for her in the rain.
- Jim kızgın çünkü sinema randevusu gerçekleşmedi ve yağmurda onu bekleyerek bir saat geçirdi.
Because I studied for a long time yesterday.
- Çünkü dün uzun bir süre çalıştım.
He lost his position just because he refused to tell a lie.
- Konumunu yitirdi çünkü yalan söylemekten kaçınmıştı.