çöp kutusu

listen to the pronunciation of çöp kutusu
التركية - الإنجليزية
bin

Your head is not a trash bin. - Kafan bir çöp kutusu değildir.

The explosives were hidden in a trash bin. - Patlayıcılar bir çöp kutusunun içine saklanmıştı.

garbage can

Tom sat on the garbage can and played his harmonica. - Tom çöp kutusunun üzerine oturdu ve mızıkasını çaldı.

Tom violently kicked the garbage can. - Tom şiddetle çöp kutusunu tekmeledi.

ashcan
waste basket

Tom emptied the waste basket. - Tom çöp kutusunu boşalttı.

trash can

Fadil stuffed Dania's body into a trash can. - Fadıl, Dania'nın cesedini bir çöp kutusuna doldurdu.

The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them. - Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.

trash-can
trash

Tom kicked the trash can. - Tom çöp kutusuna tekme attı.

The explosives were hidden in a trash bin. - Patlayıcılar bir çöp kutusunun içine saklanmıştı.

trashcan

Tom crumpled up the paper and threw it in the trashcan. - Tom kağıdı buruşturdu ve onu çöp kutusuna attı.

rubbish bin
(Bilgisayar) recycle bin
rubbish-bin
waste container
waste bin
dustbin, garbage can, trash-can, bin
trash box
litter basket
dustbin
litter bin
refuse container
çöp kutusu garbage container; trash container; Brit
dustbin; wastebasket, Brit. wastebin, wastepaper basket
çöp kutu
litterbin
çöp kutu
dustbin
çöp kutusu
المفضلات