Friday night I crashed your party. / Saturday I said I'm sorry. / Sunday came 'n' trashed me out again.
Tom asked Mary to throw the rotten apple into the garbage.
- Tom Mary'nin çürük elmayı çöpe atmasını rica etti.
Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.
- Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.
In retrospect, it may seem obvious that we shouldn't have been burning our trash so close to our house.
- Geçmişe bakıldığında, çöplerimizi evlerimize çok yakın yakmamamız gerektiği apaçık ortadadır.
There's a lot of trash on the far bank of the river.
- Nehrin uzak kıyısında bir sürü çöp var.
Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
- Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
This car is a pile of rubbish.
- Bu otomobil bir çöp yığını.
The public is requested not to litter in these woods.
- Vatandaşların ormana çöp dökmemeleri rica olunur.
Due to his littering offense, he was forced to 10 hours community service.
- Onun çöp suçu nedeniyle, o 10 saat toplum hizmeti yapmak zorunda kaldı.
Tom emptied the waste basket.
- Tom çöp kutusunu boşalttı.
Tons of waste are produced every day in the country.
- Ülkede her gün tonlarca çöp üretilir.
Tom needs to get rid of a lot of junk.
- Tom'un bir sürü çöpten kurtulması gerekiyor.
He gathered the last three matchsticks left on the floor.
- O, yerde bırakılmış son üç kibrit çöpünü topladı.
A drowning man will catch at a straw.
- Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.
He stuck a straw into an anthill.
- O bir karınca yuvasına bir saman çöpü soktu.
A drowning man will catch at a straw.
- Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.
He stuck a straw into an anthill.
- O bir karınca yuvasına bir saman çöpü soktu.