Endişeli görünüyorsun.
- You look apprehensive.
O, performansı ile ilgili eleştiri alma hakkında endişeli.
- She was apprehensive about receiving criticism of her performance.
Her zaman korkan insanların işe yaramaz olduğunu düşünüyorum.
- I think people who are always afraid are useless.
Örümceklerden korkan insanlar var.
- There are people that are afraid of spiders.
O, korkmuş gibi davrandı.
- He behaved like he was afraid.
Başarısız olmandan korkmuştum.
- I was afraid that you had failed.
O, karanlıktan çok korkar.
- She is very afraid of the dark.
Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.
- I'm afraid you have dialed a wrong number.