âtık

listen to the pronunciation of âtık
التركية - الإنجليزية
waste

This river is polluted with factory waste. - Bu nehir, fabrika atıkları ile kirlenmiş.

Put all your waste paper in this basket. - Tüm atık kağıtlarınızı bu sepete koyun.

contaminant
fecal matter
small churn
prov. small churn
contamination
waste product
fall out
refuse
feces
fallout
rejectamenta; faeces [Brit.]
respectively
remnant
drain
cuttings
trash
{i} rejectamenta
(Askeri) spoil
effluent
sludge
garbage
residuum
(Askeri) trush
(Gıda) purge
(Havacılık) popped
refusal
(Jeoloji) dump

These corporations want to dump lead and radioactive waste in our drinking water. This cannot be tolerated. - Bu şirketler kurşun ve radyoaktif atıkları içme suyumuza boşaltmak istiyorlar. Bu hoşgörülemez.

excrement
{i} rejection
{i} faeces
atık yağ
Used oil
atık binası
waste building
atık kağıt
waste paper
atık toplama takvimi
waste collection schedule
atık yağ
(Enerji Üretimi) Waste cooking oil
atık buhar
exhaust steam, waste steam, dead steam
atık kâğıt
wastepaper
atık madde
effluent
atık su
waste water
atık su arıtma tesisi
(Hukuk) waste water treatment facility
atık su borusu
drainpipe
atık su borusu
waste pipe
atık suların yeniden değerlendirilmesi
water recycling
atık çöp
waste garbage
atık çözelti
spent lye, waste lye
tehlikeli atık
hazardous waste
atıklar
waste

The river is polluted by waste from houses and factories. - Nehir, evlerin ve fabrikaların atıkları tarafından kirlendi.

This river is polluted with factory waste. - Bu nehir, fabrika atıkları ile kirlenmiş.

evsel atık su arıtma tesisi
(Çevre) sewage treatment plant
evsel atık su arıtımı
(Çevre) sewage treatment
kentsel atık
(Politika, Siyaset) municipal waste
kimyasal atık
chemical
sıhhi atık gömme çukuru
(Çevre) sanitary landfill
sıhhi atık su sistemi
(Çevre) sanitary sewer
sıvı atık
(Coğrafya) effluent
tehlikeli atık
(Çevre) dangerous waste
evsel atık
Residential waste
evsel atık
Household waste, domestic waste
evsel atık
Domestic waste
atıklar
debris
biyolojik atık pompası
(Askeri) lecal pump
biyolojik tehlikeli atık
(Biyoloji) biological hazardous waste
burada atık yarat
(Bilgisayar) create scrap here
endüstriyel atık
industrial waste
entegre atık
integrated waste
evsel atık su
(Hukuk) domestic wastewater
fabrika atık birikintisi
(Çevre) mill tailing
geri kazanılabilir atık
(Hukuk) recyclable waste
katı atık
solid waste
kurumsal atık
(Çevre) institutional waste
metal atık
scissel
nükleer atık
nuclear waste, atomic waste
nükleer atık
fallout
nükleer atık
fall out
organik atık
(Hukuk) organic waste
paket halinde atık
package waste
sanayi atık suyu
(Teknik,Ticaret) industrial waste water
tehlikeli atık alanları
hazardous waste sites
tehlikeli atık istasyonu
hazardous waste station
tıbbi atık boşaltımı
(Tıp) medical waste disposal
tıbbi atık imhası
(Tıp) medical waste disposal
tıbbi atık kontrolü
medical waste disposal
التركية - التركية
Süt veya yoğurt çalkamaya yarar küçük yayık
Süt ve yoğurt çalkalamaya yarayan küçük yayık
Küçük yayık
Atılmış, atılan
ÂTIK
(Osmanlı Dönemi) Yaşlı
ÂTIK
(Osmanlı Dönemi) Yavru ku
ÂTIK
(Osmanlı Dönemi) Genç kız.* Temiz soylu
ÂTIK
(Osmanlı Dönemi) Eski
ÂTIK
(Osmanlı Dönemi) (A) Azad edilmiş, Serbest bırakılmış kimse
atık kağıt
Kullanımından sonra arta kalan, kâğıt, karton üretimi veya kâğıt hamuru yapımında tekrar kullanılan kâğıt veya karton parçaları
atık su
Evlerde, iş yerlerinde kullanımdan dolayı kirlenen ve bina dışına sevkedilen pis su
toksik atık
(Tarih) TOKSİK ATIK DEMEK KABAK DEMEKTİR.''BEN BİR TOKSİKİM''

KABAK.

evsel atık
Evde kullanımdan düşmüş, eskimiş, yıpranmış veya çöp durumuna gelmiş maddeler
الإنجليزية - التركية

تعريف âtık في الإنجليزية التركية القاموس.

evsel atık
home waste
âtık

    علم أصول الكلمات

    [ &t, 'at ] (preposition.) before 12th century. Middle English, from Old English æt; akin to Old High German az at, Latin ad.
المفضلات