baba

listen to the pronunciation of  baba
التركية - الإنجليزية

تعريف baba في التركية الإنجليزية القاموس.

baba
father

Best regards to your father. - Babana en iyi dileklerimle.

Do you know where your father went? - Babanın nereye gittiğini biliyor musun?

baba
papa

Sami has a wealthy papa. - Sami'nin zengin bir babası var.

Papa, I'm not joking! I'm pregnant. - Baba, ben şaka yapmıyorum! Hamileyim.

baba
{i} POP

Hey, pops! What are you doing! - Hey, babalık! Ne yapıyorsun!

baba
ancient

My father is interested in ancient history. - Babam antik tarihle ilgileniyor.

baba
daddy

Daddy, may I go out and play? - Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?

Daddy, I can't walk any more. Carry me. - Baba, artık yürüyemiyorum. Beni taşı.

baba
(Argo) very difficult
baba
(Askeri,Teknik) bollard
baba
newel post
baba
great
baba
goodman
baba
(Denizbilim) newel
baba
old man
baba
the old man
baba
very good
baba
dad

Daddy, buy me a vuvuzela! - Baba, bana bir vuvuzela al!

Her dad won't come, he is very busy. - Babası gelmeyecek, o çok meşgul.

baba
kingpost
baba
pa
baba
pappy
baba
sire
baba
genitor
baba
poppa
baba
p.a
baba
the old man; goodman; governor
baba
begetter
baba
pere
baba
pop; old man
baba
title applied to a holy man or to a respected elderly man: İsmet baba, Hakkı baba, Telli baba
baba
bollard; bitt
baba
slang penis, *dick, *cock, *pecker
baba
father, dad, pa, daddy; bollard; newel post; very good, great; very difficult
baba
king post; crown post; queen post (in the truss of a roof)
baba
(Konuşma Dili) mafia chief, mafia boss
baba
sire (Archaic)
baba
newel-post, newel (large post at the foot or landing of a stairway)
baba
the governor; guv
baba
head (of a walking stick)
baba
guvnor
baba
senior
baba
the leader of a group of dervishes; the head of a tekke (among the Bektashi dervishes)
baba
pater (British Slang)
baba
{i} guv
baba
{i} pater

She is my father's mother. She is my paternal grandmother. - O babamın annesidir. Babam tarafından büyükannemdir.

Tom's paternal grandparents live in Australia. - Tom'un dedesi ve babaannesi Avustralya'da yaşıyor.

baba
the governor
baba
{i} governor
baba
abba
baba
housefather
baba
beget
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف baba في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

baba
A father

Do not be disrespectful, son. Look at me. Baba, were you a Savaki?.

baba
A baby, child

For my child is dead--my baba is dead!.

baba
In baby talk, often used for a variety of words beginning with b, such as bottle or blanket

Oh, it's storytime! Let me get my baba.

Baba
{i} ancient Sumerian goddess
baba
{i} small spongelike leavened cake usually containing raisins and rum, rum baba; (Slang) respectful form of address for an older man; (Slang) child
baba
A French and Italian small sweet cake made from enriched yeast dough, often flavored with candied fruits, and soaked with a rum or Kirschwasser syrup after baking This dough is also used to make the larger savarin
baba
a small cake leavened with yeast
baba
A term of affection for a Saint or holy man
baba
An old woman, especially a traditional old woman from an eastern European culture
baba
Religious master or father; term of respect
baba
A holy man, a spiritual leader
baba
A grandmother
baba
In baby talk, often used for a variety of words beginning with "b", such as "bottle" or "blanket"
baba
A kind of sponge cake soaked in rum-flavoured syrup
baba
A kind of plum cake
baba
a term of affection for a saint or holy man meaning "father"
التركية - التركية

تعريف baba في التركية التركية القاموس.

baba
Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek: "Türk babanın ve Türk ananın çocuğu Türktür."- Anayasa. Çocuğu olmuş erkek
Baba
peder
baba
Anlayışlı, iyi huylu erkek
baba
Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse
baba
Tarikatların bazısında tekke büyüğü
baba
Bu gibi kimselere verilen unvan
Baba
ata
Baba
(Osmanlı Dönemi) VESİLE
Baba
(Hukuk) VALİD
baba
Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge. Çatı merteği
baba
Ata: "Asya'daki babalarımızdan miras kalan millî şiirimizin manzum şekillerinde..."- Y. K. Beyatlı
baba
öfke, kızgınlık, hınç
baba
Gemi veya iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı, iri demir, ağaç veya beton dikme
baba
Çocuğu olmuş erkek
baba
Çatı merteği
baba
Gemi halatlarının bağlandığı iskelelerde bulunan büyük demir düzenekler
baba
Yaratıcı, kurucu kimse
baba
Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme
baba
Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti gibi kirli ve gizli işler yapan çetenin başı. Çok kaliteli, üstün nitelikli
baba
Kirli işler yapan çetenin başı
baba
Denizli'de bir dağ
baba
Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek
baba
Mayalı hamurla yapılan, alkolle tatlandırılmış Polonya pastası
baba
Silâh kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti gibi kirli ve gizli işler yapan çetenin başı
baba
Makedonya Cumhuriyeti'nde bulunan bir dağ
baba
Halat volta etmek için ağaç veya metalden yapılmış silindirik biçimde güverte veya rıhtıma bağlanmış bir eleman
baba
Kazılarda çıkan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme
baba
Afganistan'da bir dağ
baba
Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse
baba
(Osmanlı Dönemi) vâlid
baba
المفضلات