Hangi koltukları istiyorsunuz?
- Which seats do you like?
Boş bir koltuk var mı?
- Is there a vacant seat?
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
- The seats were reserved for the party.
Benim sandalyemde oturuyorsun.
- You're sitting in my seat.
Beni yerime götürdüler.
- I was ushered to my seat.
İyi bir yer alabilmek için Tom erken geldi.
- Tom showed up early so he could get a good seat.
Be sure to seat the gasket properly before attaching the cover.