Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

: to be a highlight of

listen to the pronunciation of : to be a highlight of
الإنجليزية - التركية

تعريف : to be a highlight of في الإنجليزية التركية القاموس.

highlight
{i} önemli olay

Bu, günümün önemli olayıydı. - This was the highlight of my day.

highlight
{f} 1. -i vurgulamak, -in altını çizmek, -e dikkati
highlight
aydınlatmak
highlight
-e dikkati çekmek
highlight
(Bilgisayar) vurgulama
highlight
ışıklı bölüm (resimde)
highlight
opera
highlight
(Bilgisayar) karartmak
highlight
{i} vurgu

Fadıl'ın hikayesi birkaç gazetede vurgulandı. - Fadil's story was highlighted in several newspapers.

Yazarın iki karakteri bir araya getirmesi, onların farklılıklarının yanı sıra onların benzerliklerini de vurguluyor. - The author's juxtaposition of the two characters highlights their differences, but also their similarities.

highlight
en önemli/göze çarpan kısım
highlight
(neyinse özel bir bölümüne) dikkati çekmek
highlight
{f} vurgula

XYZ'den önceki kelime sarı ile vurgulanmalı. - The word before XYZ should be highlighted in yellow.

Sadece vurgulanan metnin ekran görüntüsünü alın. - Take a screenshot of just the highlighted text.

highlight
önemli kısım
highlight
{f} belirt
highlight
{i} foto. parlak nokta
highlight
dikkat çek
highlight
{i} ilginç olay
highlight
{i} (resimde) ışıklı bölüm
highlight
{i} parlak nokta
الإنجليزية - الإنجليزية
highlight