تعريف (writing) في الإنجليزية التركية القاموس.
- writing
- yazım
Benim yazım, konuşmamdan daha iyidir.
- My writing is better than my speaking.
Konuşmam ve dinlemem, yazım kadar iyi değildir.
- My speaking and listening are not as good as my writing.
- writing
- yazı
Gerçekten bu anlaşmayı yazılı olarak kayıt altına almanız gerekir.
- You really should get this agreement down in writing.
O şimdi bir mektup yazıyor.
- She is writing a letter now.
- writing
- hat
Ona her hafta yazdığını hatırlıyor.
- He remembers writing to her every week.
Ona yazdığımı hatırlıyorum.
- I remember writing to her.
- creative writing
- yaratıcı yazı
- express st in writing
- yazıya dökmek
- in writing
- (Kanun) tahriri
- in writing
- yazıyla
- item writing
- (Dilbilim) madde yazımı
- report writing
- rapor yazma
- secret writing
- (Askeri) görünmez yazı
- writing
- (Bilgisayar) yazıyor
O, bu sabahtan beri şiirler yazıyor.
- He has been writing poems since this morning.
O bazı arkadaşlarına yazıyor.
- He is writing to some friends of his.
- writing
- yazarak
En iyi satan romanı yazarak bir servet yaptı.
- He made a fortune by writing a best selling novel.
O yazarak hayatını kazanır.
- He earns his living by writing.
- writing
- yazılı eser
Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı.
- There were a lot of writings about homosexuality.
- writing
- (Bilgisayar) yazılıyor
- writing
- redaksiyon
- writing error
- (Kanun) yazım hatası
- writing exercise
- karalama
- writing table
- yazıhane
- commit to writing
- yazmak
- communicate by writing
- yazışarak haberleş
- demand writing
- istemle yazma
- ideographic writing
- düşün yazı
- ideographic writing
- kavramsal yazı
- in writing
- yazı ile
- mirror writing
- ters yazı
- read while writing
- yazarken okuma
- religious writing
- dini yazı
- secret writing
- gizli yazışma
- sky-writing
- dumanla havada yazı yazma
- writing
- {f} yaz
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
Bir mektup yazmıyorum.
- I am not writing a letter.
- writing
- yazarlık
Tom son üç yıldır yaratıcı yazarlık eğitimi veriyor.
- Tom has been teaching creative writing for the past three years.
- writing
- el yazısı
- writing
- {i} kitabe
- Will you give that to me in writing?
- Onu bana yazılı olarak verir mısınız?
- close writing
- özet yazı
- communicate by writing
- yazışarak haberleş(mek)
- crooked hand-writing
- karınca duası gibi yazı
- cursive writing
- cursive yazı
- escritoire, writing desk
- çekmeceli yazı masası, yazı masası
- expert at writing by hand
- el tarafından yazılı olarak uzman
- hand writing
- el yazma
- hieroglyphic writing
- hiyerografik yazı
- ideographic writing
- kavramsal yazı, düşün yaazi
- legal writing
- Hukuki makale
- nonsensical talk or writing
- anlamsız konuşmak veya yazmak
- pictographic writing
- görüntüsel yazı
- process writing
- proses yazmak
- put in writing
- yazılı olarak koymak
- put thing in writing
- yazılı koymak şey
- recognize the writing on the wall
- (deyim) Bir tehlike belirtisini sezmek; başarısız olunacağına dair alâmeti sezmek
- scholarly writing
- Bilimsel düzeyli akademik yazı
- see the writing on the wall
- (deyim) Bir tehlike belirtisini sezmek; başarısız olunacağına dair alâmeti sezmek
- see the writing on the wall
- mahvolmanin yakın olduğunun farkına varmak
- syllabic writing
- hece yazısı, seslemsel yazı
- take in writing
- yazılı olarak almak
- the writing on the wall
- tehlike belirtisi
- the writing on the wall
- (deyim) Tehlike belirtisi, başarısız olunacağına dair alâmet
- vocal writing
- vokal yazma
- writing board
- Yazı tahtası
- writing head
- yazma kafası
- writing on the wall
- Duvardaki yazı
- writing on the wall
- (deyim) Tehlike belirtisi
- writing spot
- yazma alanı
- agree by writing
- yazı ile kabul etmek
- children's writing
- çocukların yazıları
- communicate by writing
- yazışarak haberleşmek
- cursive writing
- (Dilbilim) yalın yazı
- defective writing
- (Dilbilim) eksikli yazı
- i need a piece of writing paper
- mektup kâğıdına ihtiyacım var
- i would like a writing pad
- bloknot rica ediyorum
- in writing
- yazılı
Alışverişinizden mutlu değilseniz, istediğiniz zaman iade edebilirsiniz. Bu sözü yazılı olarak alabilir miyim?
- If you're not happy with your purchase, you can return it at any time. Could I get that in writing?
Onu bana yazılı olarak verebilir misin?
- Can you give me that in writing?
- in writing the book
- kitabı yazarken
- invisible writing
- (Askeri) GÖRÜNMEZ YAZI: Çıplak gözle görülemeyen yazı. Bu yazıda harfler çok küçük veya gizli mürekkeple yazılmış olabilir
- magnetic writing
- (Nükleer Bilimler) magnetik yazılım
- mirror writing
- aynadan okunabilen yazı
- mirror writing
- tersten yazılmış yazı
- mistake in writing
- yazı yanlışlığı
- now writing
- Pimdi yazılıyor
- now writing
- (Bilgisayar) şimdi yazılıyor
- official writing
- resmi yazı
- processed writing paper
- (Matbaacılık, Basımcılık) işlenmiş yazı kağıdı
- proposal writing in business
- işletmelerde teklif yazısı
- reduce to writing
- yazıya dökmek
- reduce to writing
- yazdırmak
- reduce to writing
- yazmak
- secret writing
- (Askeri) GÖRÜNMEZ YAZI: Özel bir mürekkeple yazılan ve özel işleme tabi tutulmadıkça görünmeyen yazı
- the writing on the wall
- başarısızlık işareti
- the writing on the wall
- (deyim) the writing on the wall ( cogu kez see/recognize...) tehlike belirtisi,basarisizlik isareti
- visible writing
- görünür yazı
- visible writing
- (Askeri) GÖRÜNÜR YAZI: Kriptografide sembolleri adi yazı malzemesiyle yazılan ve çıplak gözle görülebilen yazı şekli
- wedge writing
- çiviyazısı
- writing
- telif
- writing
- sumen
- writing
- the writing on the wall tehlike belirtisi
- writing
- {i} kitap
O da bir kitap yazıyor.
- She's also writing a book.
O şimdi bir kitap yazıyor.
- He's writing a book now.
- writing
- eser
Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı.
- There were a lot of writings about homosexuality.
- writing
- tahrir
- writing
- Yazılan
- writing
- writing pad bloknot
- writing
- {i} yazı yazma
Fotoğrafçılık ışık ile yazı yazmaktır.
- Photography is writing with light.
Yazı yazmanın amacı, başkalarını görmesini sağlamaktır.
- The goal of writing is to make others see.
- writing
- {i} yazı kâğıdı
Biraz yazı kağıdına ihtiyacım var.
- I need some writing paper.
- writing
- yazılma
Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
- Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway.
- writing
- başarısızlık işareti
- writing
- writing paper yazı kağıdı
- writing
- {i} yazı şekli
Yazı şekli bu makalede çok daha az karışık.
- The writing style is much less complicated in this article.
- writing
- yazı yazan
- writing
- yazma/y
- writing
- {i} makale
Okul gazetesi için bir makale yazıyorum.
- I'm writing an article for the school newspaper.
Grevler hakkında makaleler yazıyorum.
- I am writing articles about strikes.
- writing an option
- (Ticaret) opsiyon sözleşmesi yazmak
- writing data
- (Bilgisayar) veri yazılıyor
- writing desk
- yazı masası
- writing file
- (Bilgisayar) dosya yazılıyor
- writing machine
- yazı makinesi
- writing material
- yazı malzemesi
- writing materials
- yazı gereçleri/malzemesi
- writing of numerals
- yazılışı sayıların
- writing options
- (Ticaret) opsiyonları yazma
- writing pad
- yazma altlığı
- writing pad
- bloknot
Onun telefon numarasını bloknota yazdım.
- I wrote the phone number on the writing pad.
Bir bloknota ihtiyacım var.
- I need a writing pad.
- writing paper
- yazı kâğıdı
Biraz yazı kağıdına ihtiyacım var.
- I need some writing paper.
- writing paper
- yazışma kağıdı
- writing referee
- (Spor) yazı hakemi
- writing rule
- yazım kuralı
- writing style
- (Bilgisayar) yazma stili
- writing system
- (Dilbilim) yazı dizgesi
Dünyanın en zor yazı dizgesi hangisidir?
- Which writing system is the most difficult in the world?
- writing table
- {i} çalışma masası
- writing table
- {i} yazı masası
Yazı masasını yıkayın.
- Wash the writing table.
- writing test
- (Dilbilim) yazma sınavı
- writing the invoice details
- (Ticaret) fatura girme
- writing up
- (Ticaret) aşınma payı