Sana iyi şans dilemek için geldim.
- I came to wish you good luck.
Sadece sana şans dilemek istedim.
- I just wanted to wish you luck.
Tanrı ile konuşma arzusu saçmadır. İdrak edemediğimiz birisiyle konuşamayız.
- The wish to talk to God is absurd. We cannot talk to one we cannot comprehend.
Onunla evlenmeyi arzu etti.
- He wished to marry her.
O, sana en iyi dileklerini gönderdi.
- She sent you her best wishes.
Üçüncü dilek mi? Adam şaşırdı. Birinci ve ikinci dileği dilememişsem, o nasıl üçüncü dilek olabilir ki?
- Third wish? The man was baffled. How can it be a third wish if I haven't had a first and second wish?
Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım.
- I'll try to meet your wishes.
Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.
- She cremated him against his wishes.
Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.
- I wish I were what I was when I wished I were what I am.
Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
- Everybody wished he had been elected governor.
Romalılar, imparatorluğun çöküşünü istemedi, ama oldu.
- Romans did not wish for the fall of their empire, but it happened.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.
Mr. White took the paw from his pocket and eyed it dubiously. I don't know what to wish for, and that's a fact, he said slowly. It seems to me I've got all I want..