Bifteğimi orta büyüklükte severim.
- I like my steak medium.
Orta büyüklükte bir evim var.
- I have a medium-sized house.
Hava ses için bir gereçtir.
- The air is a medium for sound.
Henüz mutlu bir ortam bulmadık.
- We haven't yet found a happy medium.
Televizyon ortam olarak her halükarda modası geçmiş.
- Television is obsolete as a medium in any case.
Televizyon bir görsel-işitsel araçtır.
- Television is an audiovisual medium.
Televizyon bilgi sağlamak için çok önemli bir araçtır.
- Television is a very important medium through which to provide information.