الإنجليزية - التركية
تعريف (n ) see pram في الإنجليزية التركية القاموس.
- (N) çocuk arabası görmek
- crew
- mürettebat
Kaptan, gemi ve mürettebatını kontrol eder.
-A captain controls his ship and its crew.
25 denizciden oluşmuş mürettebatı olan bir gemiydi.
-It was a ship with a crew of 25 sailors.
- crew
- {i} tayfa
Tom hariç bütün tayfa terk etti.
-All the crew left except for Tom.
Tayfa şimdi ambar kapağını açıyor.
-The crew is now opening the hatch.
- crew
- asker tıraşı
- crew
- ekip/tayfa/mürettebat
- crew
- {i} izci grubu
- crew
- gemi mürettebatı
- crew
- (Ticaret) gemi personeli
- crew
- {i} sürü
- crew
- set ekibi
- crew
- (Ticaret) tayfalar
- crew
- ekip
Tüm ekip, çalışmalarıyla gurur duyar.
-The entire crew takes pride in its work.
Ekip destekleyiciydi.
-The crew was supportive.
- crew
- a motley crew karışık bir grup
- crew
- crew cut alabrost ıraş
- crew
- crew neck yakasız ve boynu saran gömlek ve süveter tipi
- crew
- {i} ekip, takım
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف (n ) see pram في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- crew