(military) the part of the line of battle that projects closest to the enemy

listen to the pronunciation of (military) the part of the line of battle that projects closest to the enemy
الإنجليزية - التركية

تعريف (military) the part of the line of battle that projects closest to the enemy في الإنجليزية التركية القاموس.

salient
{s} göze çarpan
salient
{s} çıkıntılı
salient
belirgin

Ne yazık ki, cömertlik kocamın belirgin özelliklerinden biri değil. - Unfortunately, munificence is not one of the salient features of my husband.

salient
önemli
salient
(askerî) kalede dış açı
salient
çıkıntılı, çıkık, fırlak
salient
{s} fışkıran
salient
{s} çarpıcı
salient
(isim) istihkâm dış açısı
salient
fırlak
salient
{s} sıçrayan
salient
dış açı
salient
{i} istihkâm dış açısı
salient
dikkati çeken
salient
{s} dikkat çekici
salient
{s} atlayan
salient
atlayan/dış/belirgin
salient
(sıfat) çarpıcı, belirgin, dikkat çekici, göze çarpan, çıkıntılı, dış, atlayan, sıçrayan, fışkıran
الإنجليزية - الإنجليزية
salient
(military) the part of the line of battle that projects closest to the enemy

    الواصلة

    (military) the part of the line of bat·tle that projects clos·est to the en·e·my

    النطق

المفضلات