Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

(especially with in) to undertake with enthusiasm

listen to the pronunciation of (especially with in) to undertake with enthusiasm
الإنجليزية - التركية

تعريف (especially with in) to undertake with enthusiasm في الإنجليزية التركية القاموس.

dive
{f} dalmak

Nehre dalmak istiyorum. - I want to dive into the river.

Sığ suda dalmak tehlikeli. - It's dangerous to dive in shallow water.

dive
{f} atlamak
dive
{f} düşmek
dive
{i} atlama
dive
{f} azalmak
dive
(Havacılık) balıklama atlayış
dive
su altına dalmak
dive
balıklama atlamak
dive
cummak
dive
(suya) balıklama atlamak
dive
dalış

Tom bir dalış ustasıdır. - Tom is a dive master.

Kayalıktan dalış yapmak istiyorum. - I want to dive off the cliff.

dive
{f} suya dal

Mayuko soğuk suya daldı. - Mayuko dived into the cold water.

Tom Mary'nin suya dalışını izledi. - Tom watched Mary dive into the water.

dive
{i} k.dili. batakhane. diving board atlama tahtası
dive
dive bomber bombardıman uçağı diving
dive
{i} hav. pike
dive
(fiil) dalmak, atlamak, dalış yapmak, pike yapmak; elini daldırmak; gömülmek; azalmak; düşmek
dive
suya atlamak
dive
{f} suya dalmak, dalmak
الإنجليزية - الإنجليزية
dive

She dove right in and started making improvements.

(especially with in) to undertake with enthusiasm
المفضلات