He studied economics at college.
- O, üniversitede ekonomi eğitimi aldı.
Xavier is a young student studying economics at the University of Paris.
- Xavier, Paris Üniversitesi'nde ekonomi okuyan genç bir öğrenci.
Tom always flies economy class to save money.
- Tom her zaman tasarruf yapmak için ekonomi sınıfta uçuyor.
Although the economy is weak, some companies are still making a profit.
- Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor.
I don't care about economics.
- Ben ekonomi bilimi hakkında dikkat etmem.
My major is economics.
- Benim branşım ekonomi bilimidir.