My stomach is clenched with hunger.
- Midem açlıktan yapıştı.
Some people in the world suffer from hunger.
- Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
The long drought was followed by famine.
- Uzun kuraklığın ardından açlık geldi.
Because of the famine, the cattle starved to death.
- Kıtlıktan dolayı sığır açlıktan öldü.
About a billion people suffer from hunger and poverty.
- Yaklaşık bir milyar insan, açlık ve yoksulluktan muzdariptir.
Many children die of starvation in Africa.
- Afrikada ki çoğu çocuk açlıktan ölüyor.
The survivors were found on an island, dying of starvation.
- Hayatta kalanlar açlıktan ölmek üzereyken bir adada bulundu.
When's the next hunger strike?
- Bir sonraki açlık grevi ne zaman?
The prisoners are threatening to go on a hunger strike.
- Mahkumlar açlık grevine gitmekle tehdit ediyorlar.