(c) vehement; earnest; exceedingly strong; as, intense passion or hate

listen to the pronunciation of (c) vehement; earnest; exceedingly strong; as, intense passion or hate
الإنجليزية - التركية

تعريف (c) vehement; earnest; exceedingly strong; as, intense passion or hate في الإنجليزية التركية القاموس.

intense
{s} yoğun

Sanat dünyanın bildiği bireyciliğin en yoğun biçimidir. - Art is the most intense mode of individualism that the world has known.

Fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı. - Far from stopping, the storm became much more intense.

intense
{s} kuvvetli
intense
{s} dikkatli
intense
{s} aşırı
intense
{s} şiddetli

Bu kadar şiddetli ağrıyı nasıl görmezden gelebilirim? - How can I ignore pain this intense?

Bu şiddetli ısı sizi rahatsız ediyor gibi görünmüyor. - This intense heat doesn't seem to bother you.

intense
kuvvetle
intense
{s} ciddi olan (kimse)
intense
intensely şiddetle
intense
azışık
intense
yüksek derecede vukubulan
intense
güçlü
intense
heyecanlı
intense
ateşli
intense
ateşli/şiddetli
intense
{s} şiddetli, kuvvetli, keskin, hararetli
intense
(sıfat) şiddetli, aşırı, son derece, kuvvetli, koyu, yoğun, dikkatli, etkileyici, çarpıcı, istekli
intense
intenseness şiddet
intense
kuvvetlilik
الإنجليزية - الإنجليزية
intense
(c) vehement; earnest; exceedingly strong; as, intense passion or hate

    الواصلة

    (c) vehement; earnest; ex·ceed·ing·ly strong; as, in·tense pas·sion or hate

    النطق

المفضلات