(b) large penalty

listen to the pronunciation of (b) large penalty
الإنجليزية - التركية

تعريف (b) large penalty في الإنجليزية التركية القاموس.

bath
yıkanmak

Bu nehirde yıkanmak tehlikelidir. - It is dangerous to bathe in this river.

Denizde yıkanmak istiyorum. - I want to bathe in the sea.

bath
(Denizbilim) yunacak
bath
(Denizbilim) yunacık
bath
yıkamak
bath
kaplıca

Kaplıcalar, Roma hamamlarıydı. - Thermae were Roman baths.

Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun? - Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?

bath
banyo yapmak

Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi. - She was just about to take a bath when the bell rang.

Ben bir banyo yapmak istiyorum. - I want to take a bath.

bath
havuz

Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız. - Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.

bath
{i} film banyosu. f., İng. yıkamak; yıkanmak
bath
(fiil) yıkamak, banyo yaptırmak, yıkanmak
bath
{i} banyo suyu
bath
küvet/ba
bath
banyosu

Onun bir banyosu var mı? - Does it have a bathroom?

Odanın bir banyosu var mı? - Does the room have a bath?

bath
bathroom banyo dairesi
bath
banyo su
bath
{i} yıkanma

Bazı erkek çocukları düzenli olarak yıkanmaktan hoşlanmazlar. - Some boys don't like to bathe regularly.

Denizde yıkanmak istiyorum. - I want to bathe in the sea.

bath
tuvalet

Tuvalete gitmek zorundayım. - I have to go to the bathroom.

En yakın tuvaletin nerede olduğunu biliyor musun? - Do you know where the closest bathroom is?

bath
{i} hamam

Kaplıcalar, Roma hamamlarıydı. - Thermae were Roman baths.

Banyoda bir hamamböceği var. - There's a cockroach in the bathroom.

bath
bathtub banyo kuveti
الإنجليزية - الإنجليزية
bath
(b) large penalty
المفضلات