(alles) zusammen

listen to the pronunciation of (alles) zusammen
الإنجليزية - التركية

تعريف (alles) zusammen في الإنجليزية التركية القاموس.

altogether
büsbütün

Kompozisyonun büsbütün kötü değil. - Your composition is not altogether bad.

altogether
hep beraber
all told
toplam olarak

Toplam olarak otuz üye vardı. - The members numbered thirty, all told.

Toplam olarak yirmi yumurtaya ihtiyacımız var. - We need twenty eggs all told.

altogether
tamamıyla
all told
yekun olarak
altogether
neticede
altogether
tümüyle
all told
(deyim) hepsini sayarsan,topu topu ,hepsi
altogether
hepten
altogether
(zarf) tamamen, bütün bütün, büsbütün, hepten, baştan sona, genelde
altogether
dili çıplak
altogether
tamamen/neticede
altogether
genelde

Genelde işler iyi gidiyor. - Altogether, things are going well.

Genelde, bu bir başarıydı. - Altogether, it was a success.

altogether
baştan sona
altogether
anadan dogma
altogether
z. tamamıyla, bütünüyle
altogether
tamamen

Onun konuşması tamamen kötü değildi. - His speech was not altogether bad.

O bana tamamen inanmaz. - He doesn't altogether trust me.

ألمانية - الإنجليزية
altogether
all told
in all
in total
overall
in (the) aggregate (formal)
Wenn ich dieses Lied höre, zieht sich bei mir alles zusammen.
I always cringe when I hear that song