A great warrior radiates strength. He doesn't have to fight to the death.
- Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
I do not want to fight Theodore Roosevelt.
- Theodore Roosevelt ile savaşmak istemem.
Bush doesn't want to make wars in order to control Central Asian oil.
- Bush Orta Asya petrolünü kontrol etmek için savaşmak istemiyor.
If she wants a war, she's got a war.
- Savaşmak istiyorsa bir savaşı var.
A great warrior radiates strength. He doesn't have to fight to the death.
- Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
Everybody must unite to fight against AIDS.
- Herkes AIDS'e karşı savaşmak için birleşmelidir.
You have to fight against this other woman.
- Bu diğer kadına karşı savaşmak zorundasın.