(1) the dust and gas surrounding the nucleus of a comet

listen to the pronunciation of (1) the dust and gas surrounding the nucleus of a comet
الإنجليزية - التركية

تعريف (1) the dust and gas surrounding the nucleus of a comet في الإنجليزية التركية القاموس.

coma
{i} baygınlık
coma
(Tıp) Bilincin tamamen kaybı ile müterafık derin uyku hali,koma
coma
koma

Bilim adamları yeni ilaçlar keşfetmeye devam ediyor, bu yüzden komada olan insanlar için her zaman bir ümit vardır. - Scientists continue to discover new medicines, so there is always hope for people who are in comas.

Tom bir tür komaya girmiş gibi görünüyor. - Tom seems to have fallen into some kind of a coma.

coma
comatous komada
coma
kuyrukluyıldızın başı etraflndaki ışık
coma
coma comatose
coma
yarı baygın
coma
{i} kuyrukluyıldız saçı
coma
yıldız bulutu/koma
coma
merceğin meydana getirdiği şeklin etrafındaki ağıl
coma
{i} püskül
coma
(Diş Hekimliği) şeker koması hariç, dışardan gelen uyarılara yanıt vermeyen tam bilinçsizlik hali
الإنجليزية - الإنجليزية
coma
(1) the dust and gas surrounding the nucleus of a comet
المفضلات