(1) (b) (verb) huddle; not act for a long time

listen to the pronunciation of (1) (b) (verb) huddle; not act for a long time
الإنجليزية - التركية

تعريف (1) (b) (verb) huddle; not act for a long time في الإنجليزية التركية القاموس.

tank
tank
tank
(Biyokimya) odacık
tank
depo

Bir depo benzinle Boston'a gidip gelebilirim. - I can drive to Boston and back on one tank of gas.

Bu sabah depomu benzinle doldurduğumda, litresi 135 yene mal oldu yani galonu 6.55 dolar. - When I filled my tank with gasoline this morning, it cost ¥135 per liter which is $6.55 per gallon.

tank
sarnıç
tank
yakıt almak
tank
{i} fotoğraf banyo kabı
tank
{i} benzin deposu

Benzin deposu patlayacak. - The gas tank is going to explode.

tank
(İnşaat) depo, hazne
tank
golcük
tank
istimini almak
tank
(Askeri) TANK: Genel olarak, top ve otomatik silahlarla teçhiz edilmiş tam tırtıllı ve zırhlı araç. Arazide harekat kabiliyeti, zırhla korunma imkanı ve yüksek müsademe kudreti, tankların başlıca özellikleliklerini teşkil eder. Ayrıca bak "heavy tahk". "light tank". "medium tank", "super heavy tank"
tank
{i} hapishane
tank
sarnıca koymak
tank
{i} tüp
tank
(isim) depo, tüp, benzin deposu, hazne, su deposu, sarnıç, tank, hapishane, fotoğraf banyo kabı
tank
{f} up (with) (taşıtın benzin deposunu)
tank
tank up k
tank
{i} depo; tank: gas tank benzin deposu. water tank su deposu. fish tank akvaryum
tank
{i} ask. tank
الإنجليزية - الإنجليزية
tank
(1) (b) (verb) huddle; not act for a long time
المفضلات